| Bir gün, sabahın yedisinde bir polis memuru, Meçhul Asker Anıtının altında körkütük sarhoş yatan bir genç bulur. | Open Subtitles | يوماً ما, عند السابعة صباحاً, وجد ضابط شرطة, أحدهم نائماً نومة من هو في حالة سُكر, شاب مُتمدّد على قبر جُندي مجهول. |
| Haydi, sabahın yedisinde ziyaretime kim geldi tahmin et. | Open Subtitles | هيا، احزري من جاء لرؤيتي السابعة 7 هذا الصباح |
| Yandaki geri zekâlı sabahın yedisinde yaprak temizleme makinesini çalıştırıyor. | Open Subtitles | إجعليها مشكلة م اضية هذا الأحمق المجاور لديه مضخم كان ينطلق في السابعة صباحاً |
| Carl, dikkat et ona. Henüz yedisinde, seni budala. | Open Subtitles | كارل انظر اليه انه في السابعة انت ايه مخدر تعال الى هنا |
| Daha sonra, Eylül'ün yedisinde New York'a daver edildim. | TED | وبعد ذلك في السابع من سبتمبر, دعيت الى نيويورك |
| Sabahın yedisinde, istasyonu açtıklarında, sıranın en başında, hazırdım. | Open Subtitles | كنت هناك عندما فتحوا، أول الحاضرين، في تمام السابعة |
| Sabahın yedisinde, istasyonu açtıklarında, sıranın en başında, hazırdım. | Open Subtitles | كنت هناك عندما فتحوا، أول الحاضرين، في تمام السابعة |
| Sabahın yedisinde, yarı çıplak, üstü başı kan içinde sokaklarda dolaşıyordu | Open Subtitles | ،مغطاة بالدم، نصف عارية تهيم علي وجهها في الشوارع في السابعة صباحاً |
| Bak, yarın hepimiz sabahın yedisinde uyanacağız. | Open Subtitles | انظر .. يجب علينا أن نجتمع غدا في الساعة السابعة صباحا |
| Beni Orlando'da sabahın yedisinde para koparmak için arıyorsun. | Open Subtitles | تتصلي بي في الساعة السابعة صباحا في أورلاندو لكي تطلبي منى النقود اللعينة , هذا عظيــــــــم |
| Yanılmıyorsam, biz sizin dandik evde, pet bardaklarda... sabahın yedisinde lüks içkiyle piyizleneceğiz. | Open Subtitles | اذا لم أكن خاطئا فنحن علي وشك ان نشرب هذا الخمر الرفيع في أكواب بلاستيكية في شقتك السيئة في السابعة صباحا |
| Sabahın yedisinde beni bunun için mi arıyorlar? | Open Subtitles | هل استدعيتني في السابعة صباحًا من أجل هذا؟ |
| Akşamın yedisinde La Alberca'dan ayrılırken neredeyse herkes sarhoş olmuştu. | Open Subtitles | "غادرنا "ألبيركا في السابعة مساءً كان الجميع في حالة سُكر... |
| Sabahın yedisinde sarhoş biri. | Open Subtitles | إنها مخمورة في السابعة صباحاً. |
| Tanrım, çok üzgün olmadıkları sürece kimse sabahın yedisinde mastürbasyon yapmaz! | Open Subtitles | لا احد يعبث بنفسه تمام السابعة صباحاً |
| deyince Sonunda sabahn yedisinde herkes size bakıyor, yediye çeyrek kala kalkıp oraya gelen 200 kişi, siz yedide oraya varınca herkes "İlk ne yapacak? Ne olacak?" | TED | لهذا، في نهاية الأمر الجميع ينظر إليك، 200 شخص في السابعة صباحا، لقد وصلوا في السابعة إلا ربعا، في حين تصل أنت في السابعة، والجميع يقول، "هيه، بماذا سنبدأ؟ ماذا سيحصل؟" |
| Sabahın yedisinde, Johhny. O saatte nerede olabilir ki? | Open Subtitles | في الساعة السابعة صباحاً ، يا (جوني) أين يمكن أن يكون في السابعة صباحاً؟ |
| Sabahın yedisinde niçin arıyorsun? | Open Subtitles | لماذا تتصل في السابعة صباحا ؟ |
| Sabahın yedisinde mi? | Open Subtitles | في السابعة صباحا؟ |
| Sabahın yedisinde Caryle'da ne yapıyordun ki? | Open Subtitles | ماذا كنت تفعل بفندق (كارليل) الساعة السابعة على كل حال؟ |
| Priya, hayatının aşkıyla... bu ayın yedisinde karşılaşacaksın. | Open Subtitles | بريا, سوف تجدين شريك حياتك في السابع من هذا الشهر |