16 tane intihar yeleğinin tamamen seramik bilyelerle doldurulduğunu bunların metal detektörden ve ülkedeki her kontrol noktasından geçtiğini hayal et. | Open Subtitles | تخيل 16 صديري لإنتحاريين ممتلئه بكرات السيراميك تعبر كاشفات المعادن بنقاط التفتيش في بلدك |
16 tane intihar yeleğinin tamamen seramik bilyelerle doldurulduğunu bunların metal detektörden ve ülkedeki her kontrol noktasından geçtiğini hayal et. | Open Subtitles | تخيل 16 صديري لإنتحاريين ممتلئه بكرات السيراميك تعبر كاشفات المعادن بنقاط التفتيش في بلدك |
Yumruk o kadar sertmiş ki Kevlar yeleğinin plakasını eğmiş. | Open Subtitles | كانت اللكمة قوية جداً, بحيث ثنت لوح الاصطدام في سترته الواقية. |
Yumruk o kadar sertmiş ki Kevlar yeleğinin plakasını eğmiş. | Open Subtitles | كانت اللكمة قوية جداً, بحيث ثنت لوح الاصطدام في سترته الواقية. |
Neden hiç yeleğinin üstünde beyaz şerit olan birini almıyorsunuz? | Open Subtitles | لم لا تأتي ابدا برجل ذو ربطة عنق مزركشة على صدريته |
Berta yeleğinin içinde, ben de kapüşonumun içinde Noel'in devasa esrarıyla kafayı buluyorduk. | Open Subtitles | "بينما (بيرتا) في سترتها وأنا بـ قبّعتي كنّا قد فجّرنا عقولنا بـ ماريخوانة عيد الميلاد" |
Yediği pastanın kırıntılarını yavaşça süklüm püklüm yeleğinin plilerinden temizledi. | Open Subtitles | ببطئ , يزيل بقايا ... الكعكة ذات البذور الكثيرة من طيات صدريته المتدلية |
'Sağa' dendiğinde, asker sol gözünü, yeleğinin düğmelerinin hizasına sağ gözünü de, sağındaki askerlerin göğüs hizasına getirip; çok şiddetli olmasa da fevri bir biçimde kafasını sağa çevirir. | Open Subtitles | في كلمة إستعداد الجندي يدور رأسه إلى اليمين بسرعة ولكن بأمان وتكون عينه اليسرى فوق خط أزرار صدريته مباشرةً ولكن نظره للأمام |
Kelsey, boynundan vuruldu yeleğinin hemen üzerinden. | Open Subtitles | أصيبت (كيلسي) في رقبتها مباشرة فوق سترتها المضادة للرصاص |