| Akşam Yemeğiniz buzdolabında, ve elinizdeki ağrı yine kötüleşirse diye bir morfin dozu daha hazırladım | Open Subtitles | عشائك فى الثلاجه وانا على استعداد لجرعه اخرى من المورفين اذا تحول الالم فى يديك للاسؤ مرة اخرى |
| Korkarım Yemeğiniz yarım saatten önce hazır olmayacak. | Open Subtitles | أخشى بأن طعامك لن يأتي قبل نصف ساعة أخرى |
| Yetti, sizin Yemeğiniz müziğiniz ve özellikle saçma bayramınız yetti artık. | Open Subtitles | و "الأمريكيّة" عندما نكون بـ "أمريكا" هذا يعني.. لا مزيد من طعامكم و لا موسيقاكم، |
| Yemeğiniz birazdan hazır olur. İsterseniz oturun. | Open Subtitles | وجبتك ستكون جاهزة خلال دقيقة اذا سمحت اجلس |
| Ne kadar uzun süre havlarsanız, Yemeğiniz o kadar soğur. | Open Subtitles | أنت أطول الحيوانات نباحا, غدائك سيصبح باردا |
| Hanımefendi, Yemeğiniz çay odasında hazır. | Open Subtitles | عشاءك جاهز الأن في صالة السيدات |
| İki aç asker için Yemeğiniz var mı? Hayır. | Open Subtitles | -أيمكنك تقديم عشاءً لجنديين جائعين؟ |
| Banyo masajınız, Yemeğiniz, iğneniz! | Open Subtitles | حمامك ، تدليكك ، عشاؤك ، حقنتك |
| O yüzden zahmet olmazsa daha az parfüm sıkarsanız ve öğle Yemeğiniz eğer kokuyorsa dinlenme odasında yerseniz sevinirim. | Open Subtitles | لذا إن لم تمانعوا أن تضعوا عطورا أقل تركيزا ... وإن كان غداؤك خاص، |
| Dikkat! Dikkat! Akşam Yemeğiniz hazır. | Open Subtitles | أرجو من الجميع الانتباه , أرجو من الجميع الانتباه عشائكم اصبح جاهز |
| Yemeğiniz için komik bir şekilde lezzetli bir ezme ayarlarken bu arada da düğün için bir de gelinlik aldığımı duyunca heyecanlanacaksın. | Open Subtitles | سيسعدك أن تعرفين أنه مابين ما سيكون من لذّة و حرفية في عشائك |
| Yemeğiniz bir dakika sonra hazır olacak. | Open Subtitles | سيدي ، عشائك سيكون جاهزا بعد دقيقة |
| Acele edin Bay Darwin, Yemeğiniz soğuyor. | Open Subtitles | تعال يا سيدى أو عشائك سوف يفسد |
| Eğer Yemeğiniz de müziğiniz gibiyse, kısmanızı öneririm. | Open Subtitles | حسنٌ، إذا كان طعامك مِثل مُوسيقاك فعليك أن تغلق المطعم. |
| Yemeğiniz soğuyor. Çabuk, hâlâ dışarı çıkasım var. | Open Subtitles | طعامك بدأ يبرد و أنا أريد الخروج |
| Hayır, eski favori Yemeğiniz doktor! | Open Subtitles | لا انة طعامك المفضل القديم |
| Yemeğiniz basit görünüyor ama oldukça zengin. | Open Subtitles | طعامكم البسيط دسم جدًّا |
| Haklısın dostum, sizin Yemeğiniz. | Open Subtitles | هذا صحيح يارجل، هذا طعامكم. |
| Saat 5-6 gibi son Yemeğiniz için istediklerinizi getirecekler. | Open Subtitles | على الساعة 5: 00 ،6: 00 تستطيع أن تطلب كل ما تريد في وجبتك الأخيرة |
| Yemeğiniz bittiğinde, isterseniz, sigara alamaya gidebiliriz. | Open Subtitles | حسناً ,عندما تنهى غدائك نستطيع أن ندخن معاً |
| Söyleyin bize sevgili beyefendi, Fransız Yemeğiniz nasıldı? | Open Subtitles | أخبرنا كيف كان عشاءك مع الفرنسي؟ |
| İki aç asker için Yemeğiniz var mı? Hayır. | Open Subtitles | -أيمكنك تقديم عشاءً لجنديين جائعين؟ |
| Haberlerden bahsetmişken, sevimli Vicky Vale ile Yemeğiniz nasıl geçti? | Open Subtitles | على ذكر الأخبار؟ كيف كان عشاؤك مع الآنسة اللطيفة "فيكي فيل"؟ |
| Yemeğiniz 13:00'te miydi? | Open Subtitles | أكان غداؤك الساعة الواحدة مساءً؟ |
| O sizin akşam Yemeğiniz. Oyuncak değil. | Open Subtitles | هذا عشائكم و ليست لعبة |
| Gelin bakalım, tekerlekli Yemeğiniz sizi bekliyor. | Open Subtitles | تعالوا لتأخذوا وجبتكم على العجلات. |
| Bu kapı kapanana kadar Yemeğiniz burada olmazsa yarışmadan eleneceksiniz. | Open Subtitles | لو لم تضعوا أطباقكم في غرفة التحكيم قبل غلق هذا الباب المعدني فلن يعتبر طبقكم رسمياً وسيأكله الحارس |
| Elizabeth ve Nick, Yemeğiniz sizi bekliyor. | Open Subtitles | إليزابيث و نيك عشائكما في الإنتظار |