İşte kendi restoranımı açtığım zaman da insanlar yemeklerimin tadına bakabilmek için kapımda sıraya girecek. | Open Subtitles | وعندما أفتح مطعمي الخاص، أؤكد لك أن الناس سيتراصون من أبعد الأمكنة، فقط لكي يتذوقوا بعض طعامي |
Bazen benim yemeklerimin senin ilgini yeterince çekmediğini düşünüyorum. | Open Subtitles | أحيانا أشعر أن طعامي لا يهمك كثيرا. |
Benim yemeklerimin en iyisi olduğunu söylediler. | Open Subtitles | لقد قالوا ان طعامي هو الافضل |
Hani sürekli yemeklerimin tadından şikayetçi oluyorsun ya sana kıyafet alamadığımdan falan? | Open Subtitles | اتعرفين كم تتذمرين دائما من طهوي ؟ وكيف ان ذوقي ردىء ولهذا لا يمكنني ان اشتري لك أية ملابس ؟ |
Ceketini asıyorsun ve bana yemeklerimin leziz koktuğunu söylüyorsun. | Open Subtitles | علق معطفك. أخبرني مدى روعة رائحة طهوي. |
Jimmy, yemeklerimin onu ne kadar mutlu ettiğini hatırlayacak. | Open Subtitles | فسيتذكر (جيمي) كيف أن طعامي كان يشعره بالسعادة |
yemeklerimin beğenilmek için çırpındığını ve bıkkınlık getirdiğini sanıyordum. | Open Subtitles | إعتقدت أن طعامي كان "بائس"، و"خجول"! |
yemeklerimin hepsini sevdiğini düşünüyordum. | Open Subtitles | اعتقدت أنكم أحببتم طعامي |