Şu köpek şeyini yapmalıyız dudaklarımız birleşene kadar bir şey yemeliyiz. | Open Subtitles | يجب أن نفعل ماتفعله الكلاب حيث لا نأكل حتي نقبل بعضنا |
Burası çok mu soğuk. Belki de içerde yemeliyiz. | Open Subtitles | أتسـائل مـا إذا كـان الطقس بـارداً هنـا لربّمـا ينبغي أن نأكل بالداخل |
Arama iptal edildiğine göre yalnızız ve bir şeyler yemeliyiz! | Open Subtitles | إذا كانوا ألغو البحث، إذاً علينا الإعتماد على أنفسنا وعلينا أن نأكل |
Fakat bence sadece yetiştirdiğimizin yarısını yemeliyiz ve geri kalanını korumalıyız. | Open Subtitles | ولكن أعتقد اننا يجب ان ناكل نصف ما نحصده ومن ثم نحافظ على البقية . |
Maalesef çok zayıfız. Bir şeyler yemeliyiz. | Open Subtitles | اخشى اننا جميعًا واهنين نحتاج شيء لنأكله |
Benim bir fikrim var. Bugünden itibaren ailece yemek yemeliyiz. | Open Subtitles | لدي فكرة، بدءاً من الليلة سنقيم عشاءً عائلياً منتظماً. |
Bir şeyler yemeliyiz, yapmamız gereken bu. | Open Subtitles | يجب أن نأكل على الأرجح، هذا ما يجب أن نفعله |
Artı araba için verdiğimiz. Bir şeyler yemeliyiz bebeğim. | Open Subtitles | إلى جانب ما دفعناه ثمناً لهذه السيارة ، فعلينا أن نأكل شيئاً يا حبيبتى |
Bir şeyler yemeliyiz. Açlıktan ölüyorum. | Open Subtitles | وجب علينا أن نأكل , إنني شخصياً أتضور جوعاً |
Pekala, önce şu sosisleri yemeliyiz çünkü çabuk bozulacaklar. | Open Subtitles | حسناً، يجب أن نأكل القطع الباردة لأنها ستصبح سيئة |
Hayatta kalmak için her şeyi yemeliyiz. | Open Subtitles | وتلك هي الطريقة التي يجب أن نفكر بها نأكل أي شيء للنجاة |
Annemin doğum günü bu yüzden birlikte yemek yemeliyiz. | Open Subtitles | إنه عيد ميلاد أمي لذا فإننا يجب أن نأكل كل ذلك معا |
Eun Byul annen meşgul, onsuz yemeliyiz. | Open Subtitles | اون بيول, امكِ مشغولة, لذا يجب أن نأكل بدونها |
Baskalarinin gunahlarini yemeliyiz ve sonra, yeteri kadar ruh kurtardigimizda, yukseliriz. | Open Subtitles | يجب أن نأكل خطايا الآخرين، وبعدئذٍ، بعد أن ننقذ أرواحًا كفاية، نعتلي. |
Bugün burada son günün olduğu için dışarda yemeliyiz diye düşündüm. | Open Subtitles | ظننتُ أنه بما أنها آخر ليلة لك هنا علينا أنا نأكل خارج البيت |
Bir şeyler yemeliyiz. O halde Domaine St. Juste'ye gidelim, iyi olmaz mı? | Open Subtitles | يجب أن نأكل ، دعينا نذهب إلى "دومين سان جوست " ، لم لا ؟ |
Bütün buğdaybitlerini yemeliyiz. | Open Subtitles | لذا يجب علينا أن نأكل كل السوس. |
Ölüleri yemeliyiz. Bunu yapmak zorundayız. | Open Subtitles | يجب أن نأكل الموتى هذا مايجب أن نواجهه |
Gerçekten bir şeyler yemeliyiz. | Open Subtitles | يجب علينا أن ناكل شيئا |
- Yemek... yemek yemeliyiz, baba. | Open Subtitles | نريد نريد ان ناكل يا بوب |
Bir şeyler yemeliyiz. | Open Subtitles | وأن نجد شيئاً لنأكله |
- Birlikte yemek yemeliyiz. | Open Subtitles | - أجل - يتوجب علينا أن نتناول عشاءً |
Aslında her hafta birlikte yemek yemeliyiz, dostum. | Open Subtitles | في الحقيقة... يجب أن نتناول الغذاء معا مرة كل إسبوع، يارجل |
Yıkanacağım,.. ...sonra da bir şeyler yemeliyiz. | Open Subtitles | ،سأغتسل، ولاحقًا يَجِبُ أَنْ نَأْكلَ شيء |