"yemen'deki" - Traduction Turc en Arabe

    • في اليمن
        
    Yemen'deki duruma fazla tepki veriyor olabileceğinize dair bir endişe var. Open Subtitles هناك قلق بأن تكوني مبالغة في ردة فعلك للحالة في اليمن
    Söylemeden edemeyeceğim, Yemen'deki sığınaktan biraz daha farklı bir yer. Open Subtitles عليّ أن أقول هذا يختلف كثيرًا عن وكرنا في اليمن
    General Perry'nin bölüğüne Yemen'deki Amerikan elçiliği göstericiler tarafından kuşatılmış durumda. Open Subtitles هذا يأتى مباشرة من خلال قسم الجنرال بيري السفارة الأمريكية في اليمن مُحاطة من قبل حشد من المتظاهرين
    Bu kasetler Yemen'deki yüksek cehalet oranından dolayı dini ve siyasi propaganda için kullanılıyor, bu doğru mu? Open Subtitles هذا الشريط يستعل لأغراض دينية ودعاية سياسية بسبب نسبة الأمية العالية في اليمن هل ذلك صحيح؟
    Kesinlikle bir presinsin Yemen'deki plajı harika bir tatil yeri gibi gelebilir tabii eski güzellik kraliçeleri ve "Hayatın Gerçekleri"'ndeki Blair ile birlikte aynı hareme düşene kadar. Open Subtitles اعني بالتأكيد بعض أمراء قصور الشاطئ في اليمن تبدو كأنها الذهاب في عطلة فائقة الجمال حتى تصبحين في الحريم
    Afganistan'daki yükselişleriyle belirleyici güç olmaları, Yemen'deki gizli operasyonları ...bu yazdıklarım sanki görünmez bir bubi tuzağının teline basmışım gibi hissettirdi. Open Subtitles صعودهم لقيادة القوات في أفغانستان، هجماتهم الخفية في اليمن. شعرت وكأنني قطعت سلك تفجير غير مرئي.
    Gerçek şu ki Birleşik Devletler'in Yemen'deki anti-terör takıntısı insan hakları endişesini doğurmuştur. Open Subtitles الواقع أن هوس الولايات المتحدة بمكافحة الأرهاب في اليمن تجاوز اهتمامها بحقوق الإنسان...
    Muhammed, üç yıl önce Yemen'deki bir Amerikan İHA saldırısında öldürülmüş. Open Subtitles قتل محمد في قصف لطائرات آلية امريكية في اليمن منذ ثلاث سنوات
    ILİD güçleri başkente daha da yaklaşınca Yemen'deki çatışmalar bugün yoğunlaştı. Open Subtitles لقد تكثف القتال في اليمن اليوم كما وتقدمت قوات داعش من العاصمة.
    Bu kocam Gil'in Yemen'deki eski evi. Open Subtitles هذا منزل زوجي السابق .في اليمن
    3 genç köktendinci Yemen'deki bir kampa gidiyorlarmış. Open Subtitles تلقيت مذكرة تقول بأن 3 شباب راديكاليين " يوشكون التوجه إلى معسكر في " اليمن
    Yemen'deki en tehlikeli terörist gruplarından birinin içerisine sızmak için bu tek şansımız. Open Subtitles لواحد من أخطر الجماعات الإرهابية في " اليمن "
    Sadaat, Dışişleri Bakanlığı'nın, Nate'in Sanaa'daki varlığı hakkında Yemen'deki Amerikan Elçiliğine gönderilen mail konusunda uyarılmış. Open Subtitles كان " سادات " يبلغ سرياَ من قبل بريد وزارة الخارجية إلى السفارة الأمريكية في " اليمن " عن إقامة " نيت " في " صنعاء "
    Yemen'deki elçilikte bir durum var. Open Subtitles لدينا حالة في سفارتنا في اليمن
    İlk iş Yemen'deki durum. Open Subtitles أول أوامر العمل الأوضاع في اليمن
    Yemen'deki ailesine varana kadar. Open Subtitles كل هذا الطريق لعائلته في " اليمن "
    Yemen'deki birileri birlikte çalıştığımızı keşfederse? Open Subtitles أن كشف أحد في اليمن عملنا ؟
    - Evet. Yemen'deki televizyon kanalındaki iş arkadaşlarını? Open Subtitles نعم - زملاؤها في محطة التلفزة في (اليمن)؟
    Charlie, evrağım yok ve Yemen'deki çoğu kişi ölmemi istiyor. Open Subtitles (تشارلي)، ليس لديّ أوراق والعديد من الأشخاص في (اليمن) يريدونني ميتاً
    Amacım Yemen'deki fakir insanlara yardım etmek. Open Subtitles هذا لأجل مُساعدة الناس المساكين في (اليمن).

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus