Bir son dakika evliliği, şüpheli bir intihar yeminli ifadelerin aniden değişmesi. | Open Subtitles | زواج في اللحظة الأخيرة، انتحار مزعوم، تراجع مفاجيء عن شهادات تحت القسم. |
yeminli ifaden için yaptığım şey için... Sen iyi misin? | Open Subtitles | ما قلته تحت القسم, و ما فعلتهُ أنك بخير هناك؟ |
Sayın Yargıç, burada, bir kereliğine değil tüm yeniden canlandırmalar sırasında kimsenin katil olarak tarif edilen adamı tanıdığını belirtmesinin mümkün olmadığına dair yedi yardımcımdan her birinin yeminli ifadesi var. | Open Subtitles | فضيلتك، لدي هنا شهادة تحت القسم لكل من مساعديّ انه ولا مرة خلال اعادة تمثيل الجريمة |
Lordumun içkisinden tatmaya ve bu salon üzerine çöken kabustan bizi kurtarmaya yeminli pek çok cesur adam geldi. | Open Subtitles | لقد جاء العديد من المحاربين الشجعان لتذوق شراب الملك اللذيذ والعديد منهم أقسموا بأنهم سوف يريحوننا من قاعة الكوابيس |
"ön adları bilinmeyen beş oğlu ile saldırı" bu sizin yeminli ifadeniz. | Open Subtitles | مع خمسة من أبنائه ،أسمائُهم مجهولة هل هذه قرائنكَ التي أقسمت عليها؟ |
Hepsi de iki merminin birbirine çok benzediğine karar verdiler ancak iki merminin aynı silahtan atılamayacağına dair burada yeminli ifadeleri var. | Open Subtitles | كلهم اتفقوا على ان الرصاصتين متشابهتين بشكل ملحوظ لكن لدي هنا شهادتهم تحت القسم |
Bay Pentangeli, siz... yeminli ifadenize çelişkili konuşuyorsunuz. | Open Subtitles | سيد بنتيجلى أنت تنافى تصريح أدليت به تحت القسم و وقعت عليه |
yeminli olduğunuzu hatırlatarak tekrar soruyorum, Michael Corleone tarafından yönetilen suç organizasyonunun üyesi miydiniz? | Open Subtitles | لذا سأسألك ثانية الأن و أنت تحت القسم بقول الحقيقة هل كنت فى أى وقت عضواً فى منظمة اجرامية بقيادة مايكل كورليونى ؟ |
Bay Pentangeli, siz... yeminli ifadenize çelişkili konuşuyorsunuz. | Open Subtitles | سيد بنتيجلى أنت تنافى تصريح أدليت بة تحت القسم و وقعت عليه |
yeminli olduğunuzu hatırlatarak tekrar soruyorum Michael Corleone tarafından yönetilen suç organizasyonunun üyesi miydiniz? | Open Subtitles | لذا سأسألك ثانية الأن و أنت تحت القسم بقول الحقيقة هل كنت فى أى وقت عضواً فى منظمة اجرامية بقيادة مايكل كورليونى ؟ |
Bay Pentangeli, ilk olarak bana verdiğiniz ve altına imzanızı, Attığınız yeminli ifadenizle çelişiyorsunuz. | Open Subtitles | سيد بنتيجلى أنت تنافى تصريح أدليت بة تحت القسم و وقعت عليه |
Bay Pentangeli, siz... yeminli ifadenize çelişkili konuşuyorsunuz. | Open Subtitles | سيد بنتيجلي أنت تنافي تصريح أدليت به تحت القسم و وقعت عليه |
Bağlayıcı, yeminli şahitli ve denetimli bir sözleşme. | Open Subtitles | الكل ملتزم ، أقسموا بشكل صحيح للشهود و صدقوا عليها |
Müdahale etmeyeceğine sadece izleyeceğine yeminli. | Open Subtitles | وقد أقسموا على ألّا يتدخلوا أبداً وأن يراقبوا فحسب |
Bay Laird, bana yeminli ifade veriyorsunuz. | Open Subtitles | سيّد ، ليرد لقد أقسمت لي الشهادة في توديعك |
Ben, bulabildiği en tembel serseriyi ele geçiren bir iblisle mücadeleye yeminli, büyücü bir din görevlisiyim. | Open Subtitles | لقد أقسمت للكهنه أن احارب قوى الشر الذى يتملك الأكثر كسلاً يمكنه ايجاده |
Bir eleman avcısından kimsenin sizi istemediği hakkında yeminli bir ifadesi var elimde. | Open Subtitles | لقد اقسمت لأشخاص بعدم فضحهم قالوا لي ان لا يوجد شخص يريدك |
yeminli olduğunuz zaman gerçeği söylersiniz Bay O'Connor. | Open Subtitles | سّيد أوكونور ، عندما تقول القَسَم يجب أن تقول الحقيقة |
yeminli ifadesinin hiç bir önemi yok ve siz de onu önemsiz saymalısınız. Şimdi, isterseniz erkek arkadaşı | Open Subtitles | ان شهادتها المقسمة لا شيء, يجب عليكم انت تتعاملوا مع ان ليس هناك شيء |
yeminli olduğunuzu size hatırlatmak isterim Bay Noonan. | Open Subtitles | أحب أن أذكرك أنك حلفت اليمين "سيد "نونان |
Sizi yok etmeye yeminli olduğunu bildiğiniz halde niye yapasın bunu? | Open Subtitles | ولماذا كنت ستفعل ذلك عندما تعرف أنها تعهدت للقضاء على الخروج؟ |
Bay Durant elimizde size yöneltilen suçlamaları destekleyen yeminli ifadeler mevcut. | Open Subtitles | سيد دورانت, لقد شهادات مكتوبة تحت اليمين تؤكد التهم الموجهة لك |
- Baban, yeminli görevine kişisel duyguları karıştırmaman gerektiğinin farkında olan birisi. | Open Subtitles | انه لايمكن السماح لمشاعركِ الشخصية ان تمنعكِ من القيام بالواجب اليمين الدستوري |
Annem yeminli mali müşavir olmamı istiyor. | Open Subtitles | أمي اراد ان اكون محاسب قانوني معتمد هم |
Bu sırada, Lindsay ve Lucille hem tedaviye, hem de yeminli ifadelerine katılmamak için çöldeki bir SPA merkezindeydiler. | Open Subtitles | في هذه الأثناء, كانتا (لينزي) و (لوسيل) في منتجع صحي في الصحراء يتفادون مركز إعادة التأهيل و إدلاء الشهادة |
Ailenin hayvan bakıcısı Benjamin Pickstock ve oğlu Robert O'Connell'ın eski bir tarihte aldığı kamçı cezası yüzünden Blaise-Hamilton'dan intikam alacağına ant içtiğine dair yeminli ifade verdiler. | Open Subtitles | أعطيت تحت القسم في التحقيق من قبل حارس الأسرة، بنيامين بيكستوك وابنه روبرت، أن أوكونيل قد أقسم اليمين للانتقام من بليز هاملتون... |
Şimdi, elimizde, ABP ortaklığında çalışan Lennart Thorstensson'ın yeminli ifadesi mevcut... | Open Subtitles | الآن لدينا شهادة تحت القسم من السيد لانارت ثورستينسون من شركة أ.ب.ج |
Elimde doktorunun bu durumu belirten yeminli beyanı bulunuyor. | Open Subtitles | لديّ هنا شهادة خطية تحت القسم من طبيبها تفيد ذلك. |