"yemiyor" - Traduction Turc en Arabe

    • تأكل
        
    • تأكلين
        
    • تأكلي
        
    • يأكلون
        
    • يتناول
        
    • تتناول
        
    • لا يأكل
        
    • تاكل
        
    • تأكلون
        
    • تأكلها
        
    • لن يأكل
        
    • يأكله
        
    Beni artık hiç tanımıyor, - Şimdi de yemek yemiyor. Open Subtitles إنها لا تعرف من أكون والآن لا تريد أن تأكل
    Ailem burada yemek yemiyor, Las Vegas'da yemiyor ve Miami'de de yemiyor, Hyman Roth ile birlikte! Open Subtitles عائلتى لا تأكل هنا و لا فى لاس فيجاس و لا فى شيكاغو و لا فى ميامى مع هايمن روس
    Benim ailem buradan ekmek yemiyor. Las Vegas'dan da ekmek yemiyor! Ve Hyman Roth'un bulunduğu Miami'den de ekmek yemiyor! Open Subtitles عائلتى لا تأكل هنا و لا فى لاس فيجاس و لا فى شيكاغو
    Hiç meyve ya da sebze yemiyor musun? Open Subtitles هل تأكلين مايكفي من الخضار والفواكة ؟
    Kahvaltıda, öğle ve akşam yemeğinde yoktun. Artık yemek yemiyor musun? - Akşam aç değildim. Open Subtitles افتقدتك علي الإفطار والغذاء والعشاء ، ألن تأكلي بعد الآن ؟
    Ne yani, vampirler dişlerini fırçalıyor, ama yemek yemiyor mu? Open Subtitles حسناً ، مصاصو الدماء يفرشون اسنانهم لكنهم لا يأكلون ؟
    General Gabler bugünlerde öğlen yemeği yemiyor. Open Subtitles في هذه الأيام لا يتناول جنرال جابلر الغداء
    On altı yıldır evliyiz ve karım hala Çin yemeği yemiyor. Bu çok saçma. Open Subtitles ستة عشر سنة من الزواج ولا زالت زوجتي لا تتناول الطعام الصيني.
    Korsanların gösterisinde sorun çıkınca, korsanlar ziyaretçileri yemiyor ama. Open Subtitles ولكن لو تعطلت رحلة قراصنة الكاريبى لن تأكل القراصنة السياج
    Günaydın, Rudy. Lucrecia sığır eti yemiyor, biz de dana etine döneceğiz. Open Subtitles صباح الخير رودي, لن تأكل لوكريسيا تلت الأصابع
    Doktor, siz yemiyor musunuz? Open Subtitles دكتور .. أنت لا تريد ان تأكل شئ اليس كذلك؟
    Ve aptal karından da ve yoldaki bebekten de... bir türlü büyüyemiyor çünkü annesi hiçbir şey yemiyor. Open Subtitles وزوجتك الحبلى الغبية التي سيكون لديها طفل سيء لأن أمّه لا تأكل ابدا
    Sen nezarethanede yemiyor muydun. Open Subtitles المفترض ان تأكل بالطابق الاسفل في زنزانة الانتظار
    Ama, pil toplayan on üç yaşındaki bir kız uyumuyor, bizi uyutmuyor, hiçbir şey yemiyor. Open Subtitles كما تعلمين ، لكن فتاة عمرها 13 عاماً تجمع البطاريا لا تنام ، لاتدعنا ننام ،لا تأكل أي شيء
    Midesi bulanıyor ve yemek yemiyor. Ve orada durup onun eriyip gitmesine seyirci kalamam. Open Subtitles تشعر بالغثيان فلم تعد تأكل و لا يمكنني رؤيتها تضيع أمام عيني
    Bizimle yemiyor musun? Open Subtitles ألن تأكلين معنا ؟
    General yemeniz gerektiğini söylüyor. - yemiyor ki! Open Subtitles الجنرال قال بأنه يجب أن تأكلي ، إنها لا تأكل!
    Tüm bu yeni insanlar kuskus, tofu ve çiğ sebzeden başka... —...bir şey yemiyor, bu da doğamı bozuyor. Open Subtitles الوافدون الجدد إلى البلدة لا يأكلون سوى الكسكس والتوفو والخضار النية، ويدمّرون بيئتي
    Neden insanlar akşam yemeğinde sos yemiyor? Neden sadece aperatif olarak görülüyor? Open Subtitles لماذا لا يتناول الناس المغمس على العشاء؟
    Boş ver şimdi okulları. yemiyor. Open Subtitles إنسي أمر المدارس الآن، إنّها لا تتناول طعامها.
    yemiyor. Sanırım biraz anne sütüne ihtiyacımız var. Open Subtitles إنه لا يأكل , أعتقد أننا بحاجه للقليل من حليب الأم
    Kesinlikle çok cesur. Zavallı küçük şey, yeterince yemiyor. Open Subtitles لقد كانت شجاعة , هذه المخلوقة الصغيرة, ولم تاكل بالقدر الكافى
    Hiç balık yemiyor musunuz? Open Subtitles أنتم لا تأكلون السمك هنا أبدا؟
    Evet. Zehirli olduğunu da biliyoruz. Zaten hayvanlar onu yemiyor. Open Subtitles نعم, ونعرف بأنها نباتات سامة لكن الحيوانات لا تأكلها
    - Yemek fırında! - Servisi sen yapmazsan, kimse yemiyor. Open Subtitles العشاء علي النار لن يأكل احد الا أذا قدمتيه أنت
    yemiyor, gördün mü hepsini tükürmüş. Open Subtitles انه لا يأكله انظرى, لقد بصقه كله

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus