Yenilik getirmek zorundayız. Fakat bizim meslekteki insanlar yeniliğe tahammül edemiyorlar. | TED | علينا أن نبتكر. والعاملون بمجالنا لا يحبّون الابتكار. |
Çünkü daha önce konuştuğumuz gibi, ilk parçasi yeniliğe imkan tanıması. | TED | حسنا، أول قطعة، والتي تحدثنا عنها، هو الابتكار. |
yeniliğe öncülük etmek, bir vizyon sahibi olmak ve bu vizyonu gerçekleştireceklere ilham olmak değildir. | TED | قيادة الابتكار لا تتعلق بخلق رؤية، وإلهام الآخرين على تنفيذها. |
Doğru mu? Çölün ortasında yeniliğe açık olmanız gerekiyor. | Open Subtitles | في الواقع، على المرء أن يكون مبتكراً في وسط الصحراء |
Her yerde yeniliğe açık olmak gerek. | Open Subtitles | على المرء أن يكون مبتكراً في كلّ مكان |
yeniliğe önderlik yapmak, yenilikçi çözümler üretecek ve bunun için çalışmaya hazır insanlara çalışacak alanı yaratmayı gerektirir. | TED | قيادة الابتكار تتمثل في خلق فضاء يُمكّن الأفراد من أداء العمل الشاق المرتبط بعملية حل الشكلات الابتكارية. |
Yani, yenilik daha fazla yeniliğe, o da daha fazla yeniliğe yol açıyor. | TED | لذا فإن الابتكار يؤدي إلى المزيد من الابتكار |
Bu yeniliğe daha çok ihtiyacımız var. | TED | هذا هو الابتكار الذين نحتاج للمزيد منه. |
İşe yarıyor. Ama amacımız yeniliğe ilham vermek ve insanları her boyutta şirket kurmaları için güçlendirmekse bu fikirlere yatırım yapacak başka yollar bulmalıyız. | TED | ولكن إذا كان هدفنا تحفيز الابتكار وتمكين المزيد من الأشخاص لإنشاء شركات باختلاف أحجامها، فنحن بحاجة إلى طريقة جديدة لدعم تلك الأفكار. |
Üçüncü madde: yeniliğe yatırım yapmak. | TED | الجانب الثالث: الاستثمار في الابتكار. |
Buna ihtiyacımız var -- Teşekkürler (Alkış) Keşif yeniliğe yön veren bir makinedir. | TED | نحتاج ـــ شكراً. (تصفيق) الاستكشاف هو المحرك الذي يقود الابتكار. |