- Yarı askeri şirkette çalışan biri yenilmez olduğunu sanıyordur. | Open Subtitles | رجل يعمل لشركة عسكرية خاصة غالبا يظن أنه لا يقهر |
Ancak ölümlü muhafızlar ve sıradan silahlar yetmezdi, bu yüzden vizyon sahibi tanrı yenilmez yepyeni bir savunucu tasarladı. | TED | لكن الحراس من البشر والأسلحه العادية لن تكفي، لذلك إله البصيره خلق مدافعا جديداً لا يقهر |
Belki sen yenilmez olabilirsin ama ben değilim. Ben merdivenlerden gidiyorum! | Open Subtitles | ربما انت لا تقهر , لكنني اقهر واقهر توقف عن هذا |
yenilmez ve korkusuz bir siyahtım. | Open Subtitles | أبدو وقد أصبحت الرجل الأسود الذي لا يُقهر |
O şans veren takımınızı giydiğinizde işte bu yüzden yenilmez hissediyorsunuz ve o kısa siyah elbisenizi giydiğinizde, işte bu yüzden güzel hissediyorsunuz. | TED | وتشعُر بأنك منيع حينما ترتدي تلك البدلة ذات الطاقة، ولذلك تشعري بأنك جميلة في ذلك الفستان الأسود القصير. |
yenilmez Monroe Hutchens, Oakland eyalet şampiyonu Betch Davis'le mücadele ediyor. | Open Subtitles | هنا من صالة بالمير في مدينة أوكلند، المتحدي مونرو هاتشن لم يهزم من قبل يتحدى بطل الولاية الرسمى بوتش ديفيس |
Fakat Roebling'ler bir kez daha yenilmez olduğunu kanıtladı. | TED | ولكن مرةً أخرى، أثبت آل روبيلينغ أنهم لا يقهرون |
bunu isterdim. Bu Alman donanması yenilmez çünkü Disiplinli bir donanmadır. | Open Subtitles | الجيش الالمانى لا يقهر لانه جيش مطيعا للاوامر |
Onu tehlikeli hale getiren de her zaman olduğu gibi yenilmez olduğunu kanıtlamak istemesi. | Open Subtitles | مما يجعله خطير لأنه يريد أن يثبت نفسه كشخص لا يقهر كما كان. |
Adam yenilmez ama sadece bir süreliğine, sonra ölüyor. | Open Subtitles | الفتى لا يقهر, ولكنه لن يدوم لوقت طويل, ثم بعدها يموت. |
yenilmez ortaklar olabilirdik, Jack. Sen ve ben. | Open Subtitles | بإمكاننا أن نكون شراكه لا تقهر يا جاك أنت و أنا |
...yenilmez askerlerimizin desteğiyle. | Open Subtitles | قواتنا المسلحة التي لا تقهر كفلت هذه الحفلة الخيرية ـ ـ ـ |
Bize hep, ordumuzun yenilmez olduğu söylendi. Ve her zaman yüce amaçlar taşımış olduğumuz. | Open Subtitles | لقد تعلمنا أن جيوشنا لا تقهر أبداً وأن قضايانا عادلة دوماً |
yenilmez bir boss gibi oluyorlar? | Open Subtitles | مع بعضهم يُماثلون زعيماً ضخماً لا يُقهر. |
Biri kendini yenilmez sandı, diğeri ise uçabileceğini. | Open Subtitles | أحدهم إعتقدَ بأنّه كان منيع و الآخر اعتقد انه يمكنه أن يطير |
O, herkesin söylediği gibi yenilmez değildi. Hiç kimse yenilmez değildir. | Open Subtitles | هو لم يكن كما اعتقد الجميع الشخص الذي لا يهزم , لا أحد هكذا |
Fakat sonra Mayaların tahta silahlarına karşı kendilerini yenilmez kılan metal kılıçlarıyla batıdan işgalciler geldi. | Open Subtitles | لكن بعد ذلك أتوا غزاة من الغرب يحملون سيوف معدنية جعلتهم لا يقهرون أمام أسلحة المايا الخشبية |
O melez kizin kanini elde ettigimizde de yenilmez olacagiz. | Open Subtitles | وعندما يكون لدينا دم الفتاة الهجينة لن نقهر |
Beş bin yıllık bir geçmiş bizi yenilmez yaptı. | Open Subtitles | خمسة آلاف سنة مِنْ العزلةِ جَعلتْها منيعة |
yeteneğinle... eğer akışkan olmayı öğrenebilirsen, uyumlu olmak için, daima yenilmez olursun.(MK5'te bile) | Open Subtitles | بقدرتك هذه يجب ان تتعلم ان تصبح مثل المياه تتكيف مع اي اسلوب عندها لن تهزم |
Sonuçta anlatilacak olan, Alman ordusunun savas alaninda yenilmez oldugu olacakti. | Open Subtitles | في الواقع، فإن الأسطورة التي كانت ستتلو الحرب هي أن الجيش الألماني لم يُهزم في الميدان |
Roma tarihinin tek yenilmez şampiyonunu... sizlere sunmaktan... mutluluk duyar. | Open Subtitles | القيصر يَسعد بأن يُقدم لكم البطل الوحيد الغير مهزوم في التاريخ الروماني |
Sizin kaleniz gücünü kullanarak, bu muhteşem silahları döverek sizleri yenilmez kılacak. | Open Subtitles | قاموا بتصنيع هذه الأسلحة السماوية، التي ستجعلكم منيعين. |
Ming, yenilmez değil. Flash'i öldüremedi. | Open Subtitles | مينج ليس لا يمكن هزيمته هو حتى لم يستطيع أنْ يقْتل فلاش |
Kyla’nın dediği gibi “Bayan Val, sezon ilerledikçe kendimi daha gururlu ve öz güvenli hissettim ve şampiyonluk kürsüsüne adım attığımda kendimi yenilmez hissettim.” | TED | وكما قالت كايلا: "آنسة فال، لقد شعرت بثقتي تزداد مع مرور الموسم، وعندما مشيت على أرضية المسابقة شعرت وكأنني لا أقهر." |
İnsanlarımızın evlerinin üstünden yükselir, güçlü muhafızlar gibi Hristiyanların yenilmez imanını canlı tutar. | Open Subtitles | الأنصاب المنتصرة للماضي هم برج على البيوت شعبنا مثل أولياء الأمور الهائلين يبقون بالحياة بالإيمان المنيع المسيحيين |