| Bizim gibi tüm gün yerçekimine karşı ayakta durmaya ihtiyaçları yok | TED | فهي ليست بحاجة للوقوف طوال الوقت مقاومة بذلك الجاذبية كما نفعل. |
| Vücudumuzun eşsiz yapısı, bizim yerçekimine rağmen, ayakta durabilmemizi sağlar. | TED | تمنحنا بنية جسدنا الفيزيائية الاستثنائية القدرة على الوقوف باستقامة مقابل قوة الجاذبية |
| en çok da hepimizin her an hissettiği yerçekimine maruz kalmak olabilir. | TED | بالإضافة إلى الضغط الذي يختبره الجميع يوميا: الجاذبية. |
| Apollo 13, saat 1300'te ve 13. dakikada kalkıyor... ve ayın yerçekimine Nisan 13'te mi giriyor? | Open Subtitles | أبوللو 13 يقلع في الساعة الثالثة عشرة و ثلاث عشرة دقيقة و يدخل جاذبية القمر في 13 إبريل |
| Bizim güneş sistemimizi benzersiz yapan şey ikili yerçekimine ait olması. | Open Subtitles | نحن النظام الشمسي المعروف الوحيد الذي لديه جاذبية مزدوجة |
| Ancak bu karmaşık sistemlere rağmen, her santimetre yerçekimine karşı bir mücadeledir. | TED | ولكن على الرغم من هذه الأنظمة المعقدة، فكل سنتيمتر هو كفاح ضد الجاذبية. |
| Bitkiler yerçekimine tepki verebilirler elbette. Böylelikle filizler yerçekiminin aksine büyürken kökler yerçekimine doğru büyürler. | TED | وهي قادرة طبعاً للتجاوب مع الجاذبية أثناء نمو سيقانها عكس اتجاه الجاذبية الارضية كما ان الجذور تتحرك مع اتجاه الجاذبية |
| Özel timler muaf olup düşük yerçekimine dikkat etmelidirler. | Open Subtitles | يجب على الفرق الخاصة أن تعي إنخفاض الجاذبية |
| Almanca. Göğüsleri yerçekimine direnen kadın demek. | Open Subtitles | ,إنه ألماني.إنه يعني .صاحبة الصدر الذي يتحدي الجاذبية |
| Kolayca yukarı yükselebilecekken neden yerçekimine teslim olmamız gerekiyor? | Open Subtitles | لماذا يجب ان نسقط الى الجاذبية مادامنا يمكن ان نرتفع بسهولة |
| yerçekimine bu utancı yaşatan sadece bizim kaslarımız değildir. | Open Subtitles | وليس فقط عضلاتنا التى تجعل الجاذبية شىء غير هام. |
| Biri bir kez sıfır yerçekimine benzediğini söylemişti. | Open Subtitles | شخص ما مرة قال: ْ إنها شعور مثل انعدام الجاذبية |
| Madem bu adam yerçekimine hükmedebiliyor, saçlarını neden yatıramıyor? | Open Subtitles | إن كان لهذا الرجل قوة رهيبة أكثر من الجاذبية فكيف لا ينزل شعره؟ |
| Atmosferin bile yerinde durması için yerçekimine ihtiyaç vardır. | Open Subtitles | حتى الغلاف الجوي يحتاج الجاذبية لإبقائه. |
| İtici alan, süper yerçekimine karşı az da olsa korunmanı sağlayacak. | Open Subtitles | الحقل العكسي سيعطيك بعض الحماية ضدّ الجاذبية القوية |
| Çürüklerin oluşumu, yerçekimine uygun oluşur. | Open Subtitles | تحدث الكدمات عندما تجمع الجاذبية .الدم في بقعة أقرب إلى الأرض |
| Kalp kan pompalamayı bırakır, ve kan yerçekimine göre vucutta kendine yer bulur. | Open Subtitles | القلب يتوقف عن الضخ والدم يستقر بينما تقوم الجاذبية بجذبه مسبباً تلون مرئي للجلد |
| yerçekimine ilişkin düşüncesini meşhur bir düşünce deneyiyle açıklayacaktı. | Open Subtitles | لقد قام بالتعبير عن أفكاره حول الجاذبية في تجربة عقلية شهيرة |
| Güneşin yerçekimine kapılan asteroitler daha yüksek hızlara çıkarlar. | Open Subtitles | وتخرج بواسطة جاذبية الارض، فتحرك الكويكبات بسرعة هائلة |
| Bu şekilde dünyanın yerçekimine karşı duruyormuş çünkü beynine kan gitmesini engelliyormuş. | Open Subtitles | يقول أنه يعطل ...جاذبية الأرض لأنها تعرقل جريان الدم إلى دماغه |
| Kaptan gezegenin yerçekimine yakalandık | Open Subtitles | كابتن، إننا عالقون في جاذبية الكوكب |
| Adam yerçekimine karşı koyamadı ve düştü. | Open Subtitles | ماذا يحَدثَ هنا الرجلُ واجهَ جاذبيةً وفُقِدَ التحكم. |