Açının sinüsü ile yerçekiminin çarpımının kütleye bölünmesi ile buluruz. | Open Subtitles | إنه ناتج ضرب جيب الزاوية و الجاذبية مقسوماً على الكتلة. |
Yıldızlar, gazın ve toz bulutunun kesişmesinden doğmuş, yerçekiminin geri dönülemez çekimi ile başlamıştır. | TED | ولدت النجوم في تمازج فوضوي للغاز والغبار، تدعمها الجاذبية بجذبها. |
Bangkok düz bir şehir, dolayısıyla biz de yerçekiminin gücünü kullanmak için tüm parkı her yağmur damlasını toplaması için eğimli yaptık. | TED | بانكوك مدينة مسطحة، فقمنا باستغلال قوة الجاذبية بإمالة الحديقة بالكامل لجمع كل نقطة من مياه الأمطار. |
Fakat bu Newton' u yerçekiminin keşfine götürdü. | TED | وذلك قد روعه. لكن ذلك قاد إلى اكتشاف نيوتن للجاذبية. |
Mars'ta, bir gezegenin yerçekiminin zayıf olmasının nelere yol açtığını görebilirsiniz. | Open Subtitles | على المريخ، بوسعك رؤية ما يحدث إن كانت جاذبية الكوكب ضعيفة. |
Daha fazla öğrenene kadar ağaçların yüksekliği, yerçekiminin, kelimenin tam anlamıyla, Dünya'daki yaşamı şekillendirmesinin bir başka yoludur. | TED | ولكن حتى نعرف المزيد، فإن ارتفاع الأشجار هو مثال آخر للطريقة التي تشكل بها الجاذبية حياتنا على الأرض، حرفيًا. |
Sırf bu da değil. Einstein bize yerçekiminin dünyanin ilişkisel olmasının sonucu olduğunu öğretti. | TED | الآن، ليس هذا فحسب، و لكن آينشتاين علمنا بأن الجاذبية هي نتيجة كون العالم علائقي. |
Bitkiler yerçekimine tepki verebilirler elbette. Böylelikle filizler yerçekiminin aksine büyürken kökler yerçekimine doğru büyürler. | TED | وهي قادرة طبعاً للتجاوب مع الجاذبية أثناء نمو سيقانها عكس اتجاه الجاذبية الارضية كما ان الجذور تتحرك مع اتجاه الجاذبية |
Zaman genişlemesi yoğun yerçekiminin sonucudur, bu da yakınlıkla doğru orantılı olarak... | Open Subtitles | حسناً سيدى بطأ الوقت هو نتيجة لشدة الجاذبية والتي تتناسب طرديا |
yerçekiminin nasıl işlediği hakkında hiçbir fikri yoktu. | Open Subtitles | لم يكن لديه أى فكرة عن كيفية عمل الجاذبية بالضبط |
Einstein yerçekiminin kozmik hız limitini aşmadığı yeni bir evren resmi ortaya koydu. | Open Subtitles | صورة جديدة للكون حيث لاتزيد الجاذبية عن حد سرعة الضوء |
Bir diğeri, belki yerçekiminin hızının ışığın hızına eşit olması gibi sadece basit fiziksel bir olaydır. | Open Subtitles | حافز أخر أنه ربما كان فقط الحقيقة الطبيعية التى تبدو فى أن سرعة الجاذبية تساوى سرعة الضوء |
Kesinlikle hiç kimse atom ve atom altı seviyelere inildiğinde yerçekiminin nasıl işlediğini söyleyemez. | Open Subtitles | بالتأكيد لا أحد يستطيع أن يفهم كيف تعمل الجاذبية عندما تنزل إلى حجم الذرات |
Einstein'ın genel görecelik teorisini kullanıyoruz, bu teori yerçekiminin nasıl işlediği hakkında bir teoridir. | Open Subtitles | وهى نظرية عن كيفية عمل الجاذبية. تُصور النسبية العامة الفضاء |
Schwarz, atomaltı seviyede yerçekiminin nasıl işlediği konusundaki sarsıcı yeni teorisini yayınlanması için yolladı. | Open Subtitles | شوارز قدّم للنشر نظريته الجديدة الرائدة التى تصف كيف تعمل الجاذبية |
Bunlar, bir elektronun ağırlığının ne kadar olduğu, yerçekiminin gücü, elektromanyetik kuvvet, güçlü ve zayıf çekirdek kuvvetleri gibi sayılardır. | Open Subtitles | قوة الجاذبية,القوة الكهرومغناطيسية والقوة القوية والضعيفة. الأن,طالما ضبطنا القيم |
yerçekiminin diğer kuvvetler karşısında niçin bu kadar zayıf olduğu sorusuna yaklaşmanın bir yolu, soruyu kafamızda şöyle çevirip, | Open Subtitles | طريقة واحدة لفهم سؤال لماذا الجاذبية ضعيفة جداً مقارنةً بالقوى الأخرى,هى أن تذير السؤال كاملاً فى رأسك ,وتقول |
Böylece, yerçekiminin bu yeni tarifiyle, biraz önce bahsettiğimiz kozmik felaketi yeniden inceleyelim | Open Subtitles | لذلك,بهذا المفهوم الجديد للجاذبية دعنا نُعيد الكارثة الكونية |
Hemen düşüncelerini daha büyük bir hedefe, yerçekiminin bulmuş olduğu yeni resmini, onun zamanında bilinen yegâne diğer kuvvet olan elektromanyetizma ile birleştirmeye yoğunlaştırdı. | Open Subtitles | فهو فى الحال وضع عينيه على هدف أعظم توحيد صورته الجديدة للجاذبية بالقوة الأخرى الوحيدة المعروفة فى ذلك الوقت |
Bu da onları yerçekiminin farklı kuvvetlerinin etkisi altında bırakır. | Open Subtitles | مما يجعلهم خاضعين لقوى جاذبية متعددة |
Kalıntılar yerçekiminin etkisiyle biraraya gelmiş ve bir erken evre ay diski oluşturmuştur. | Open Subtitles | سحبت قوى جاذبيّة الحطام ليصبح على شكل قرص قمريّ أوليّ. |
yerçekiminin insan gibi, gezegenler gibi, gökyüzündeki yıldızlar gibi büyük nesnelere nasıl etki ettiğini biliyoruz. | Open Subtitles | نعرف تأثير الجاذبيّة على أجسام ضخمة .كالأشخاص على كوكبنا ، والنجوم فى السماء نعرف تأثير الجاذبيّة على أجسام ضخمة .كالأشخاص على كوكبنا ، والنجوم فى السماء |
Fakat doğduğundan beri, yoldaşımız, yerçekiminin gücünü hissetmiştir. | Open Subtitles | لكن من الحظة التي ولد فيها رفيقنا وهو يشعر بالجاذبية التي تقطره. |