Bunun yerine kendi başınıza öğrenebilmeniz için doğal yeteneğinizi açığa çıkaracak bir ortam ve kaynak sağlayabilirler. | TED | بدلاً من ذلك، يمكنهم توفير بيئة وموارد التي تحفز قدرتك الطبيعية لتتعلم بنفسك. |
Hızlı düşünme yeteneğinizi ölçen, resmi olmayan bir test. | Open Subtitles | إنه نوع من اختبار غير رسمي نحاول فية اكتشاف قدرتك على التفكير فيما تعملين |
Etkileyici yeteneğinizi alıp, kitlelerin zevkine sunacaksınız. | Open Subtitles | ستأخذ موهبتك الخلاقة وتجعلها تابعة للذوق الشعبى العام |
Özel yeteneğinizi gerektiren yeni bir görevim var. | Open Subtitles | لدي مهمة جديدة والتي تتطلب موهبتك الإستثنائية |
Bakın, eğer Drazi başarırsa, eninde sonunda sevme yeteneğinizi öldürecektir. | Open Subtitles | اسمعن، إذا نجح، درازي فسيدمّر قدرتكم على الحب |
Diğer gezegenlerle ticaret yeteneğinizi bu etkilemiyor mu? | Open Subtitles | ألا يعيق ذلك قدرتكم على التبادل التجارى مع عوالم أخرى؟ |
Ben saçımı sizse yeteneğinizi ortaya koyuyorsunuz. | Open Subtitles | أنا أحضر شعري و أنت تحضر مهاراتك |
yeteneğinizi bu şekilde harcamamanız gerekir! | Open Subtitles | عليكِ ألا تنميها بهذه الطريقة |
5 Ağustos sabahı, reçeteli ilaç kullandığınız için doğru karar alma yeteneğinizi kaybettiniz mi? | Open Subtitles | في صباح اليوم من 5 أغسطس , كنت تدهور في قدرتك لإتخاذ قرار واضح , بسببه أخذت |
yeteneğinizi bu insanlarla paylaştığınız zaman onlar bir şeyler görüyor, değil mi? | Open Subtitles | عندما قمت بمشاركة قدرتك مع هؤلاء الناس رأوا اشياء ، صحيح؟ |
İlerlemiş yaşınızın güvenli sürüş yeteneğinizi körelttiği aşikâr. | Open Subtitles | من الواضح أن عمرك المتقدم يضعف قدرتك من القيادة بأمان |
Dikkatiniz bu kadar kolay dağılıyorsa sesin yükseldiği bir ameliyathanede çalışabilme yeteneğinizi sorgulamak gerek diye düşünüyorum. | Open Subtitles | إن كنت تتشتت بهذه السهولة، فأظن أن ذلك سيقود للتشكيك في قدرتك على العمل |
Ama siz yeteneğinizi küçümsüyorsunuz. Cesaret kadar alçak gönüllülük. | Open Subtitles | ولكنك تقلل من موهبتك التواضع بجانب الشجاعة |
Ama siz yeteneğinizi küçümsüyorsunuz. Cesaret kadar alçak gönüllülük. | Open Subtitles | ولكنك تقلل من موهبتك التواضع بجانب الشجاعة |
Neyse ki mesleki yeteneğiniz söylev yeteneğinizi ziyadesiyle aşıyor dedektif. | Open Subtitles | لحسن الحظ، موهبتك في العمل البوليسي تتجاوز بكثير قدرتك على الخطاب أيّها المحقق. |
Tanrı vergisi yeteneğinizi geliştirip zenginleştirmelisiniz. | Open Subtitles | ولا بد أن تفكر بصقل موهبتك بقدر أكبر |
Sizin de şöhretinizi ve yararlı ortaklıkları anlama yeteneğinizi göz önüne alınca düşündüm ki eğer bir araya gelirsek, belki bütün bu işe hız kazandırabiliriz. | Open Subtitles | بالنظر لسمعتكم و... قدرتكم على تحديد الشراكات التكافلية، فكرت فقط في أننا لو استطعنا |
Sizin çözme yeteneğinizi test ediyorum. | TED | وأختبر قدرتكم على الحل. |
Evet, bükme yeteneğinizi elinizden aldılar. | Open Subtitles | ...نعم, لقد سلبوا قدرتكم على الإخضاع |
Matematik yeteneğinizi bilirim. Uçuyorlar. | Open Subtitles | أعرف مهاراتك الحسابية إنها سيئة |
Keskin nişancılık yeteneğinizi ölçeceğiz. | Open Subtitles | سوف نكتشف مهاراتك فى القنص |
Bayan Edison, Pierce Hawthorne'un cinayetini delil bırakmayacak şekilde planlamak için istisnai zekânızı ve organizasyon yeteneğinizi kullandınız mı? | Open Subtitles | هل إستخدمتي ذكائك الإستثنائي مهاراتك التنظيمية للتخطيط لقتل (بيرس هاوثورن) ؟ لا |
yeteneğinizi bu şekilde harcamamanız gerekir! | Open Subtitles | عليكِ ألا تنميها بهذه الطريقة |