İnanılmaz güzel, akıl almaz derecede yetenekli, ...ve nadir ve ince ruhlu ve mütevazı ve cömert ve iyi ve harikulade, her şeyde. | Open Subtitles | أنها حسناء , مذهلة وموهوبة ونادرة , ومناسبة ومتواضعة وكريمة , ولطيفة وذكية في كل شيء |
Lucille Ball kadar yetenekli ve köklü komedi oyuncusu. | Open Subtitles | شخصية كوميدية وموهوبة وأصلية بقدر شخصية لوسيل بول. |
Son zamanlarda Jane'le konuşmaya çalışıyorum çünkü çok yetenekli ve harika ama bir sorunum var. | Open Subtitles | لقد كنت أحاول لتحدث إلى جاين مؤخراً لأنه حقاً موهوبة و رائعة لكن لدي بعض المشاكل |
Kesinlikle. yetenekli ve güzelsin. | Open Subtitles | بالطبع فأنتى موهوبة و ذات مظهر جيد |
Bu kadar yetenekli ve ödül kazanan bir yazarla tanışmak büyük bir onur. | Open Subtitles | أنه لشرف أنا أقابل الكاتبة الموهوبة و الحائزة على عدة جوائز. |
Amber, sen harika, yetenekli ve çok zeki bir genç kadınsın tamam mı? | Open Subtitles | ( . أمبير) أنتِ. رائعة و موهوبة ، و شابة حقاً ذكية |
Çok tatlısın, komiksin zeki, yetenekli ve hoşsun. | Open Subtitles | أنت حقاً لطيف وظريف وذكي وموهوب جداً ووسيم. |
Bu Charlie Arglist, tüm Kansas'taki en yetenekli ve en yakışıklı yeraltı dünyası avukatıdır kendisi. | Open Subtitles | .... (هذا (تشارلى ارجليست (المحامى الاكثر موهبه ووسامه فى (كنساس... |
Çok güzel ve çok yetenekli ve çok etkileyici, dün ona dedim ki, "seni eşim olman için istiyorum." | Open Subtitles | وموهوبة جدا ساحرة للغاية لقد قلت أمس فقط "أريدك مع زوجتي " |
Hayır, olmaz. Hayır, Lennox sen çok yetenekli ve yaratıcısın. Sadece bunları düzenleme de biraz yardıma ihtiyacın var. | Open Subtitles | كلا يا (لينيكس)، أنتِ مبدعة وموهوبة تحتاجين مساعدة فى التنظيم |
"Sen çok güzel, yetenekli ve tanıdığım... | Open Subtitles | أنت جميلة,وموهوبة, - |
yetenekli ve beceriklisin ve hepimiz hata yapıyoruz. | Open Subtitles | , لأنكِ موهوبة , و أنتِ ماهرة , و كلنا نقترف أخطاءاً . . |
O harika, yetenekli ve sıradışı bir cerrahtı. | Open Subtitles | كانت جرّاحة موهوبة و بارعة و غير عادية |
Bunu kendim için, yetenekli ve önemli olduğumu hissederek yapmıştım. | Open Subtitles | أحتاج لأن أشعر بأن لي مميزات,بأنني موهوبة و... |
Bu kadar yetenekli ve ödül kazanan bir yazarla tanışmak büyük bir onur. | Open Subtitles | أنه لشرف أنا أقابل الكاتبة الموهوبة و الحائزة على عدة جوائز. |
Seattle Grace hastanesinden arıyorum, buradaki güzel, yetenekli ve inanılmaz derecede inatçı Dr. Isobel stevens az önce bana yeni bir kalp taktı ve benimle evlenmeye söz verdi. | Open Subtitles | "أناأتصلبكمامنمستشفى"سياتلجرايس, حيث توجد الطبيبة (أيزوبيل ستيفنز) الجميلة و الموهوبة و العنيدة و قد أعطتني قلباً جديداً و وعدتني بالزواج |
O akıllı, komik, aşırı yetenekli ve herkes onu seviyor. | Open Subtitles | إنها ذكيه مضحكه و موهوبة جداً |
Alex akıllı, yetenekli ve güzel. | Open Subtitles | (أليكس) ذكية و موهوبة و جميلة |
Alımlı, yetenekli ve yakışıklı... | Open Subtitles | انه ساحر , وموهوب , وشكله جميل |
Bu Charlie Arglist, tüm Kansas'taki en yetenekli ve en yakışıklı yeraltı dünyası avukatıdır kendisi. | Open Subtitles | .... (هذا (تشارلى ارجليست (المحامى الاكثر موهبه ووسامه فى (كنساس... |