Zaten yeterince şey yaptın. Ama tüm bunlar benim suçum, Joy. | Open Subtitles | قمت بأمور منحرفة مع رجل مشرد فعلت ما يكفي حتى الآن |
Sana minnettar kalmamız için yeterince şey yaptın. | Open Subtitles | لقد فعلت ما يكفي لجعلنا ممتنينا لك اكثر من آي وقت مضى |
Bu şehir için yeterince şey yaptın. Müsaadenizle. | Open Subtitles | لقد فعلت ما يكفي لهذه المدينة مسبقًا. |
Tamam, bence bugün yeterince şey yaptın. | Open Subtitles | حسناً، كما تعلم، اعتقد أنك قمت بما يكفي لليوم |
yeterince şey yaptın. | Open Subtitles | لقد قمت بما فيه الكفاية. |
Benim için zaten yeterince şey yaptın. | Open Subtitles | فعلتي ما يكفي لي بالفعل |
Hayır, bizim için yeterince şey yaptın. | Open Subtitles | لا , لقد فعلت ما يكفي |
-Hayır, yeterince şey yaptın zaten. | Open Subtitles | - لا، كنت قد فعلت ما يكفي بالفعل. |
Hayır, kilitlemeyeceksin. yeterince şey yaptın zaten. | Open Subtitles | -كلا، لن تفعل، لقد فعلت ما يكفي |
Bir gün için yeterince şey yaptın. | Open Subtitles | لقد فعلت ما يكفي ليوم واحد. |
Bizim için yeterince şey yaptın. | Open Subtitles | ، فعلت ما يكفي لأجلنا |
yeterince şey yaptın. | Open Subtitles | فعلت ما يكفي |
- Hayır! Graeme, yeterince şey yaptın. | Open Subtitles | (جرايم)، لقد فعلت ما يكفي |
yeterince şey yaptın sen zaten. | Open Subtitles | فعلت ما يكفي |
Olmaz. Ben kalmalıyım. Sen yeterince şey yaptın. | Open Subtitles | كلا أنا أريد فعلها , لقد قمت بما يكفي |
İçeride benim için yeterince şey yaptın. | Open Subtitles | لقد قمت بما يكفي لي في السجن |
Sen yeterince şey yaptın zaten. | Open Subtitles | لا لقد قمت بما فيه الكفاية |