Yeterince büyük, bir vücuda ihtiyacım vardı. | Open Subtitles | أحتجتُ جسد، كبير كفاية كالوعاء |
En sonunda topların için yeterince büyük bir ofis. | Open Subtitles | أخيراً مكتب كبير كفاية لكراتك |
Bu senin için yeterince büyük bir karar mı? | Open Subtitles | أهـذا قرار كبير كفاية بالنسبة لك ؟ . |
Onları tüm alandan geri püskürtmek için yeterince büyük bir alan oluşturmalıyız. | Open Subtitles | نحن بحاجة لخلق حقل كبير بما يكفي لحجبهم عن المنطقة بأسرها |
Bir fincanda boğulabilirsiniz, tabi yeterince büyük bir fincan bulabilirseniz. | Open Subtitles | يمكنك الغرق في فنجان شاي إذا وجدت فنجان كبير بما يكفي |
Ama yeterince büyük bir sopa bulamadım. | Open Subtitles | ولكنني لم أجد عصاء كبير كفاية |
Sadece yeterince büyük bir sabit sürücüye ihtiyacın var. | Open Subtitles | أنت بحاجة لقرص صلب كبير بما يكفي |
Sadece yeterince büyük bir sabit sürücüye ihtiyacın var. | Open Subtitles | أنت بحاجة لقرص صلب كبير بما يكفي |