"yeterli olmayacak" - Traduction Turc en Arabe

    • يكون كافيا
        
    • يكون كافياً
        
    • لن تكفي
        
    • يكون كافي
        
    • يكونَ كافياً
        
    • يكون كافيًا
        
    • لن تكون كافية
        
    Ama bu adamları izledikten sonra diyebilirim ki bu yeterli olmayacak. Open Subtitles لكن بعد مشاهدة هؤلاء الرجال، استطيع ان اقول ان ذلك لن يكون كافيا.
    300 örnek de yeterli olmayacak. TED 300 أمثلة أخرى لن يكون كافيا.
    Size ne sunarsam sunayım asla yeterli olmayacak. Open Subtitles بغض النظر عن ما يمكنني أن أقدّمه لك من قربان ، فإنه لن يكون كافياً
    Ancak ilerisi için yeterli olmayacak. Open Subtitles انه لم يعجبني لكن المضي قدما . لن يكون كافياً
    Ama düşündüm ki işim bittiğinde birkaç bin pound yeterli olmayacak... Open Subtitles مع أنهُ يبدو بعد أن أنتهي! أن ألفي جنيه لن تكفي
    Birşeyler düşünmek zorundayız depo için kesin başka bir yol vardır... evet ama yeterli olmayacak zamanımız yok Open Subtitles يجب علينا أن نفكر في الشيء قريبا هناك طريق آخر للمخزن، صحيح؟ نعم، لكنّه لن يكون كافي
    Asla yeterli olmayacak. Open Subtitles و لَن يكونَ كافياً أبداً
    Ne yaparsam yapayım, asla yeterli olmayacak. Open Subtitles مهما أفعله فلن يكون كافيا أبدا
    Hayır, yeterli olmayacak. Open Subtitles لا لن يكون كافيا
    Ama bu bile yeterli olmayacak. Open Subtitles و مع ذلك لن يكون كافيا
    Caleb arabasını satmaya çalışıyor. Ama belli ki yeterli olmayacak. Open Subtitles (كايلب) يحاول بيع سيارته لكن هذا لن يكون كافيا
    - Korkarım yeterli olmayacak. Open Subtitles - لن يكون كافيا.
    Tamam, sen de ben de biliyoruz ki bu Abby için yeterli olmayacak. Open Subtitles حسناً كلنا نعرف ان هذا لن يكون كافياً لآبــي
    Hiçbir zaman yeterli olmayacak. Open Subtitles لن يكون كافياً لن يكون كافٍ ابداً في أي وقت
    Böyle özür diliyorum. Asla yeterli olmayacak olsa bile. - Ne, İyi misin? Open Subtitles هذا هو اعتذارى ولكنه لن يكون كافياً ابداً أانت بخير ؟
    Alev makineleri yeterli olmayacak. Open Subtitles قاذفات اللهب لن تكفي.
    Fakat günümüz eylemleri kısa sürede büyük ölçekli katılımdan daha öteye gitmeli ve birlikte kollektif düşünmeyi bulmalı, sağlam kanun teklifleri geliştirmeli, fikir birliği sağlamalı, siyasi adımlar keşfetmeli ve bunlara itibar etmeli çünkü tüm bu iyi niyetler ve cesaret ve fedakarlık tek başına yeterli olmayacak. TED ولكن الحركات اليوم يجب أن تتحرك بمنظور أبعد من التجمع بشكل كبير بسرعة فقط ويجب أن يجدوا طريقة ليفكروا بطريقة جماعية، ويقدموا سياسات مقترحة قوية ويكونوا رأى متفق عليه من الجميع، ويتوصلوا إلى الخطوات السياسية السليمة ويستغلوها كوسيلة للضغط لأن كل هذه النوايا الجيدة والشجاعة والتضحيات بمفردها لن تكفي.
    Korkarım bu söylediklerin yeterli olmayacak Open Subtitles هذا لن يكون كافي
    Ama bu yeterli olmayacak. Open Subtitles هذا لن يكونَ كافياً
    Bu yeterli olmayacak. Open Subtitles هذا لن يكون كافيًا ، حسنًا
    Aslında, korkarım elimizdeki en iyi politikalar çözüm için yeterli olmayacak. TED في الواقع ، أشعر أن كل السياسات الجيدة التي نملكها لن تكون كافية.

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus