(Kahkahalar) Elbette, ona bu binanın sadece yetişkinler için olduğunu söylemek ve onu dişarı çıkarmak zorundaydım. Annesi hakkında bir şeyler geveledi ve ben | TED | بالطبع، كان علي إخباره أن المبنى للبالغين فقط وأن عليه الخروج لقد تمتم شيئاً بفمه عن أمه |
yetişkinler için olan prangalar ile çocuk ve yetişkinlerde kullanılmış dizginleri toplarım. | TED | أجمع أغلال للبالغين وقيود للبالغين وكذلك للأطفال |
Bence bu salonda, "En iyisi, yetişkinler için harika bir emniyet kemeri yapmakla başlamak olacaktır. Sonra da, birbirine zincir gibi bağlamak | TED | لا يوجد أي شخص في هذه القاعة يمكنه أن يقول أن الطريقة الصحيحة للبداية هي أن نصنع مقاعد سيارة خاصة للبالغين |
Biletler öğrenciler için beş dolar, yetişkinler için yedi dolardır. | Open Subtitles | وسيكون سعر التذاكر 5 دولارات للطلاب , و7 دولارات للكبار. |
Ancak delik yetişkinler için yeterince büyük değil. | Open Subtitles | لكنّها ليست كبيرة بما فيه الكفاية للكبار |
Yani buradan sonrası sadece yetişkinler için mi diyorsun? ! | Open Subtitles | هل تريد ان تقول انه من الآن وصاعدا هذا العالم للبالغين فقط؟ |
Tanrıya değil çünkü O sadece yetişkinler için hayali bir arkadaştır. | Open Subtitles | و ليس الرب فهو مجرد صديق خيالي للبالغين. |
Ölümle yüzleşemeyen yetişkinler için masal. | Open Subtitles | إنها كقصة للبالغين الذين لا يتحملون فكرة الموت |
yetişkinler için oyunun sonu Ancak biz yine de mücadele edebiliriz. | Open Subtitles | أنتهت اللعبة بالنسبة للبالغين ولكن بوسعنا محاربتهم. |
Tüyleri tam gelişmiş yetişkinler için daha temiz ve canlandırıcı bir seçenek var. | Open Subtitles | ،بالنسبة للبالغين مكتملو الريش ،هناك مُطهّر إضافةٌ أكثر إنعاشاً |
Çoğu şarkım madde almış kafası güzel yetişkinler için yapıldı ama birkaç yıl önce, çıktığım aptal bir kıza bir şarkı yazmıştım. | Open Subtitles | معظم اغانيي للبالغين المنتشيين، لكن قبل عدة سنوات، كتبت اغنية |
Keşke bunların yetişkinler için olanı da olsa. | Open Subtitles | أتمنّى لو أنهم صنعوا نسخة للبالغين من هذه |
Okul ortamının iyileşmeye devam ettiğini ve sadece çocuklar için değil, aynı zamanda yetişkinler için de mutlu ve güvenli bir ortam haline geldiğini hem gördük ve hem hissettik, | TED | لقد شاهدنا وشعرنا أن مناخنا المدرسي يستمر في التحسن بجعله مكانا سعيدا وآمنا ليس فقط للأطفال بل أيضا للبالغين على الرغم من أي تأثير خارجي. |
O film yetişkinler için ve sen daha 17 değilsin ve sana o filmi görmen için izin vermemiştim. | Open Subtitles | هذا الفيلم تصنيفه للكبار و عمرك ليس 17 و أنا لم أسمح لك بمشاهدة هذا الفيلم |
Aylık ücreti çocuklar için 50 dolar, yetişkinler için 70 dolar ama dönem 3 aylık kurslarla başlıyor. | Open Subtitles | الرسم الشهري هو 50 دولار للأطفال و 70 دولار للكبار. |
Çocuklar için bir tane küçük ve orta beden, yetişkinler için iki tane küçük beden var. | Open Subtitles | لدي صغير للأطفال, ومتوسط للصغار، وإثنان مقاس صغير للكبار. |
Bu konu hakkında düşündüklerimizden biri de Institute for Figuring ve bunun gibi projelerle ile yapmaya çalıştığımız, yetişkinler için anaokulu. | TED | أحد الطرق التي توصلنا لها للتفكير حول هذا هو ما نحاول أن نفعله مع معهد الإعتقاد، ومشاريع مثل هذا، نحاول تحقيق روضة أطفال للكبار. |
Otizmsiz yetişkinler için de zor olabiliyor. | TED | وقد يكون صعبًا للكبار الأصحاء تمامًا. |
Bence anne sütü yetişkinler için değil. | Open Subtitles | و لكنني لا أظن أن لبن الرضاعة للكبار |
Buranın güçlü noktası o. yetişkinler için bahar tatili gibi. | Open Subtitles | هذهِ قوةُ هذا المكان إنّه أشبهُ بـ عطلة الربيع للراشدين. |
Bebeklere çok dokunmazsan, ölür derler ya hani bence aynısı yetişkinler için de geçerli anladın mı? | Open Subtitles | أتعرفين يقولون أن الاطفال الرضع لا يتطرقون للكثير من الاشياء ويموتون أعتقد أن الشيء نفسه ينطبق على البالغين |
Yani yetişkinler için olan bir şeyin uygun ya da önemli olduğuna ona dikkat etmemiz gerektiğine karar veriyoruz. | TED | فما يحدث لدى البالغين هو أننا نقرر أن أمراً ما ذو صلة ومهم، وعلينا أن نوليه اهتمامنا. |