"yetiyor" - Traduction Turc en Arabe

    • كافي
        
    • تكفي
        
    • الكفاية
        
    • كافٍ
        
    • يكفيني
        
    • يتطلبه
        
    • الأفكار الموجودة بالفعل
        
    İnceliğin, zamana karşı görevlerini yerine getirebilmek için koca bir ay onlara ancak yetiyor. Open Subtitles شهر كامل لوحده كافي لينجزوا كل الواجبات احتراما للوقت
    Bu, yüzüğümü geri almak için yetiyor olmalı çünkü bunlar gerçek çakma göğüsler. Open Subtitles لست بحاجة اليه. هذا يجب ان يكون كافي لأستعادة خاتمي لأن هذة ثديين مزيفين حقيقين.
    Çok şey hakkında az şeyler biliyoruz bu da bizi tehlikeli yapmaya yetiyor. Open Subtitles حسناً، نحننعرفالكثير، أشياء تكفي لجعلنا خطيرين
    Buradaki adamları silahlandırıp karınlarını doyurmaya gücümüz zor yetiyor. Open Subtitles لدينا بالكاد موارد تكفي لتسليح وإطعام رجالنا
    Fark edilemeyecek kadar küçük ama beni geceleri ayakta tutmaya yetiyor. Open Subtitles ومن بالكاد مرئية، لكنها بما فيه الكفاية للحفاظ على لي ليلا.
    Odamda büyükannem var, ve bu fazlasıyla yetiyor. Open Subtitles جدتي متواجدة بغرفتي، هذا كافٍ بالنسبة لي.
    Seni sevmek ve bunu sana söyleyebilmek bana yetiyor. Open Subtitles يكفيني أن أعلم أنني أحبّك وأن أخبرك بذلك.
    Bu mikropları yaşatmaya yetiyor. TED هذا كل ما يتطلبه الأمر لجعل هذه الميكروبات تعيش.
    Evinden bulduğumuz günlüğün suçlu olduğunu kanıtlamaya yetiyor. Open Subtitles دفتر الحسابات الذي و جدناه في بيت حساباتك كافي ليثبت ذنبك
    ..ama 30 almana yetiyor. Open Subtitles ولكن بشكل كافي لأعطيك علامة جيد جيداً.
    Hayaletlere inanmana yetiyor değil mi? Open Subtitles انه سبب كافي حتى تؤمن بالاشباح
    Hayaletlere inanmana yetiyor değil mi? Open Subtitles انه سبب كافي حتى تؤمن بالاشباح
    Verdikleri günlük kan miktarının olayı şu, kan bir vampirin yaşamasına zar zor yetiyor. Open Subtitles جرعة الدماء اليوميّة تكفي بالكاد لنجاة مصّاص دماء واحد.
    Bu kasabaya bir götlek yetiyor ve o götlek de benim! Open Subtitles هذه المدينة لا تكفي سوى وغد واحد، وهذا الوغد هو أنا ..
    Müdür ve müdür yardımcısından referans getirmek yetiyor mu? Open Subtitles ألا تكفي خطابات التوصية من المدير ونائبه؟
    Tanıklık etmesi yetiyor zaten. Open Subtitles فالأمر سيء بما فيها الكفاية إدلائها بشهادتها
    Zaten bu hastalık insana fazlasıyla yetiyor bir de ilişkinin olması iyice dayanılmaz hale getirir. Open Subtitles التعامل مع هذا المرض بمفردك صعبٌ بما فيه الكفاية العلاقة الرومانسية، ستجعل الأمر لا يُطاق
    Saatlerce öpüşüyoruz ve bu bana yetiyor. Open Subtitles نتبادل القبل لساعات، وهذا كافٍ لي كلّياً
    Yılda 6 defa Learjet'e atlayıp ülkenin dört bir yanındaki seri katilleri yakalamak yetiyor mu size? Open Subtitles أهو كافٍ لكِ صعود طائرة ستّ مرّات بالسنة، والقبض على قتلة مُتسلسلين بجميع أنحاء البلاد؟
    Ayrıca, iki çocuğun sorumluluğunu üstlenmeye razı olabileceğimi hiç sanmıyorum.Yeğenim yetiyor zaten. Open Subtitles كما أنني لن أفكّر بتولي أمر ولدين ابن أخي يكفيني
    Sadece doğru deterjan ve biraz el emeği yetiyor. Open Subtitles كل ما يتطلبه الأمر هو منظف مناسب وقوة جسدية
    Kafama kötü fikirler sokman için sana para vermiyorum. Kafamdakiler yetiyor bana. Open Subtitles لا أدفع لك لتضع أفكارا شريرة في رأسي الأفكار الموجودة بالفعل لا ترغب في رفقة.

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus