Çünkü hayatında, hayatın doğru yanlarına yoğunlaşmak zorunda olduğun bir noktaya gelirsin. | Open Subtitles | لأنه في يوم من الأيام تحتاج الى التركيز وتعيد النظر في الموضوع |
Çünkü bu kısma yoğunlaşmak, inşa ettiğiniz mekanizmaya değil de kim ve önderlik etme kısmı değişimin geldiği nokta. | TED | لانه يجب التركيز على هذا الجانب وليس الماكينات التي تبني ما تصنع ولكن في سؤال من تقود هنا ياتي التغير |
Tabii ki en önemli şey: dikkatini vermeyi öğrenmek, yoğunlaşmak ya da odaklanmaktır. | TED | وبالطبع، الشئ الرئيسي: تعلم الإنتباه، التركيز على شد إنتباهك. |
Onu boş verin. Onu boş verin. Eve yoğunlaşmak istiyorum. | Open Subtitles | انسَ تلك المعلومات، انسَ ذلك أريد التركيز على المنزل |
Döndüğüm için, hayatta daha önemli olan şeylere yoğunlaşmak istiyorum. | Open Subtitles | بعدما رجعت أفضل التركيز على أشياء أهم بالحياة |
Şimdi tek yapman gereken, bu kelimelere yoğunlaşmak. | Open Subtitles | ما يجب عليكي فعله الآن هو فقط التركيز على الكلمات |
Hayır O onun iş üzerinde yoğunlaşmak gerekiyor ve biz bizim üzerinde yoğunlaşmak gerekir . | Open Subtitles | لا. هى تحتاج الى التركيز فى عملها و نحن فى عملنا ايضا |
Neden Olimpiyatlara yoğunlaşmak yerine beni kötüleştiriyorlar? | Open Subtitles | لماذا يزعجونى بهذا بدلا من التركيز على الاولمبيات؟ |
O anda, sadece senin üzerine yoğunlaşmak istedim. | Open Subtitles | في تلك الحظة، أردت أن أبقي التركيز على جلستك، و عليك تحديداً |
Zamanımızı önemli olaylara yoğunlaşmak yerine basına cevap vermekle geçiririz. | Open Subtitles | سينتهي حالنا بقضاء الوقت بالرد عليهم بدلاً من التركيز على الأمور الأهم. |
Ve en iyi proje, HIV/AIDS sorununa yoğunlaşmak olacaktır. | TED | اما أفضل شيء يجب التدخل به هو التركيز على الايدز . |
Doğacak ilk torunumun doğumuna yoğunlaşmak istiyorum. | Open Subtitles | أريدُ التركيز على مولِد حفيدي الأوَّل |
Becerilere yoğunlaşmak ve öğrencileri bir okuma düzeyinden öbürüne sürüklemek ya da okuma zorluğu çeken okuyuculara farklı kelimeleri ezberletmeye odaklanmak yerine kendimize şu soruyu sormalıyız: "Çocukları kendilerini okur olarak nitelendirmeye nasıl teşvik ederiz?" | TED | بدلًا من التركيز على المهارات ونقل الطلّاب من مرحلة مطالعة إلى أخرى، أو إجبار القراء المتعثرين على تذكّر قائمةٍ من الكلمات غير المعهودة، يجب علينا أن نسأل أنفسنا هذا السؤال: كيف يمكننا أن نلهم الأطفال ليصبحوا قرّاءً؟ |
Gunner, geçen yaz seninle takılmak güzeldi ama sağlık açısından zor günler yaşıyorum ve ona yoğunlaşmak istiyorum. | Open Subtitles | غانر) كان من الممتع التسكّع معك) في الصيف الماضي لكني أمر بفترة صحيّة عصيبة الآن و أريد فعلاً التركيز على هذا الأمر |
Yoksulluğu azaltacak, hastalıklar ve iklim değişikliği ile mücadele edecek, dünyada acı yaratan, din, ırk ayrılıkları ve diğerlerini silecek faaliyetler üzerinde yoğunlaşmak istedim. Fakat bunları yaparken elimizdeki tüm beceri ve imkanları biraraya getirmemiz, böylece kamu hizmetlerinin ifa şeklini değiştirmemiz, ve bu hizmetlerin dünyaya daha iyi yayılmasını sağlamamız gerekiyor. | TED | أردت التركيز على أنشطة ستساعد في التخفيف من الفقر، تكافح الأمراض، تكافح تغير المناخ، تقلل الفوارق الدينية، العرقية وبقية الفوارق التي تعذب العالم، لكن لفعلها بطريقة أسهل في الإستخدام غض النظر عن المهارات المحددة التي يمكن وضعها سوياً في مجموعتنا لتغيير الطريقة التي عُملت بها بعض الأشياء الجيدة بحيث تنتشر في أنحاء العالم أكثر. |