Söylediğim gibi, gemiyi yok etmeyi başarırsanız, hepimiz öleceğiz. | Open Subtitles | كما قلت ، لو نجحتم فى تدمير السفينة فسنموت جميعا |
Evet, buradaki farkı Wraithlerin eline düşmesindense şehri yok etmeyi düşünüyoruz. | Open Subtitles | الاختلاف هنا اننا ننوى تدمير المدينه عوضا عن وقوعها فى ايدى الرايث. |
Bir şekilde sen ve senin basit insan dostların çok sayıda güçlü Yükselmiş Varlık'ı yok etmeyi becerdiniz. | Open Subtitles | من قِبَلُكِ أنتِ و من مثلُكِ من أصدِقائُكِ البشر تمكنتُ من تدمير مجموعة كبيرة جدآ من قبل قوة كبيرة جدآ |
Onlar bizim gibi davranıyor ve köyü yok etmeyi deneyecekler! | Open Subtitles | لقد تنكروا بأشكالنا وذهبوا لتدمير القرية |
Misyonu yok etmeyi ve topu alıp götürmeyi planlıyormuşsun. | Open Subtitles | لقد سمعت إشاعه أنك تخطط لتدمير المهمه و نقل المدفع |
Ama bu sefer onu tek başıma yok etmeyi umamam. | Open Subtitles | ولكن هذه المـرّة لا أستطيع تدميرها وحدي. |
Bu kadınları ayartıp, akıllarını çelme yok etmeyi öğretme şekliniz. | Open Subtitles | طريقتك في إغواء هؤلاء النساء تجذبينهم عندك تدريبهم على التدمير |
Acaba prensesin hain büyücü kadınla hepimizi yok etmeyi planlıyor olabildiğini hiç düşünmediniz mi? | Open Subtitles | ألم يخطر ببالك أن تكون أميرتك تلك متآمرة مع المشعوذة الغريبة لتدميرنا جميعًا؟ |
Tüm insanlar öldükten ve Dünya'yı yok etmeyi bıraktıktan sonra gezegenin gelişebilmesi için. | Open Subtitles | وليزدهر الكوكب بعد أن انقرض البشر وتوقفوا عن تدميره. |
Kaybedince teslim olmak yerine gezegeni yok etmeyi seçtin. | Open Subtitles | لكن عشية هزيمتك، وبدل أن تستسلم، فضّلت تدمير كوكبنا. |
Sen ve senin türün, ekinleri harap ettiniz, halkımı tehlikeye attınız ve sen, bütün krallığımı yok etmeyi tasarlıyorsun. | Open Subtitles | ، أنتِ ونوعيتك تدمرون المحاصيل ، عرضتي حياة شعبى للخطر وتنوين تدمير مملكتي |
Tanrı yardımcım olsun ki sadece kariyerlerinizi mahvetmeyi değil, sarıldığınız tüm umut ve mutlulukları yok etmeyi yaşama amacım haline getiririm. | Open Subtitles | ..سأجعل مهمتي في الحياة ..ليست تدمير مهنتكما فحسب ..ولكن محو جميع آمالكما وسعادتكما |
Bir başkasının yönetmesini seyretmektense oluşturmak için yıllarımı harcadığım şeyi yok etmeyi tercih ederim. | Open Subtitles | أنا أفضل تدمير ما أمضيت سنوات فى بنائه على أن أشاهد شخص أخر يتحكم به |
Dışarıdaki dünya, her şeyden çok dürüst melek gibi davranan şeytanları yok etmeyi seviyor. | Open Subtitles | الناس هناك لا يريدون أكثر من تدمير الشيطان الذي يدعي بأنه الملاك الصالح |
Çünkü nazikçe çıkıp gitmektense gerekirse beyni yok etmeyi tercih edecek. | Open Subtitles | لانه سيفضل تدمير المخ الذي يحتويه عن أن يذهب بلطف |
Onları kullanarak Yeni Dünya'nın üç Nihai Nokta'sını yok etmeyi planlıyor. | Open Subtitles | إنه يريد إستخدامهم لتدمير .الثلاث نقاط النهائيه فى العالم الجديد |
Kalpten gelen sözleri yok etmeyi seviyorsun, değil mi? | Open Subtitles | هل حقا لديك موهبة لتدمير الشعر من القلب، أليس كذلك؟ |
George Sibley adamların arasında bir dev, son kurucu... ama Hathorne bunu yok etmeyi planlıyor. | Open Subtitles | جورج سيبلي عملاق بين هؤلاء الرجال , اخر شخص من المؤسسين الكبار ولكن هاثورن يسعى لتدمير ذلك |
Rasyonalizm insanlığın en derin temellerini yok etmeyi amaçlıyor aşk, onur, aile. | Open Subtitles | العقلانيّة.. تسعى لتدمير الأسس العميقة للمجتمع البشري الحب، الشرف، العائلة. |
Ama bu sefer onu tek başıma yok etmeyi umamam. | Open Subtitles | ولكن هذه المـرّة لا أستطيع تدميرها وحدي. |
O ailesini korumayı seçiyor, yok etmeyi değil. | Open Subtitles | انها اختيار للحفاظ على أسرتها، لا تدميرها. |
Carter! Sen ve Davis, kendini yok etmeyi devre dışı bırakabilecek misiniz bir bakın. | Open Subtitles | كارتر أنت دايفيس أنظروا إذا استطعتم إيقاف التدمير الذاتي تماما |
Pegasus Galaksi'sindeki Dünya'ya ulaşabileceğimiz tek yıldızgeçidi bu... ve eğer zorunda kalırsak Wraithler şehri almadan önce kendi kendini yok etmeyi kullanacağız. | Open Subtitles | هذه هى البوابة الوحيدة فى هذه المجرة القادرة على الإتصال بالأرض سيكون علينا تشغيل التدمير الذاتى قبل أن يستولى الريث على المدينة |
Hem de inşa etmek için çok sıkı çalıştığımız her şeyi yok etmeyi! | Open Subtitles | لتدميرنا. لتدمير كل شيء كنا قد عملنا بجد لبناءه |
Oysa onu yok etmeyi o kadar kafaya takardım ki kazanmayı bile unuturdum. | Open Subtitles | ولكن حين كنت أحاول تدميره آنذاك كنت أنسى الفوز |
Savaştan sonra insanlar ateşin yok etmediklerini bulup yok etmeyi kendilerine görev edindiler bazıları savaşın zaten bunun yüzünden çıktığını söylüyorlardı. | Open Subtitles | بعد الحرب امتهن الناس عملية إيجاد و إتلاف كل ما لم تنل منه النيران. بعض الناس يقولون أن هذا هو سبب الحرب في الأساس. |