| 1230'larda Cengiz Han'ın oğul ve kızları Orta Asya Türklerine ve Rus Prenslerine hükmettiler ve 1241'de iki Avrupa ordusunu yok ettiler. | TED | في ثلاثينيات القرن الثالث عشر، أبناء وبنات جنكيز خان غزوا أتراك آسيا الوسطى والأمراء الروس، ومن ثمّ دمروا جيشيْن أوروبييْن عام 1241. |
| Karşılığında 30 savaş gemisini yok ettiler ve 200'den fazlasına hasar verdirdiler. | Open Subtitles | لكنهم فى المقابل دمروا 30 سفينة قتالية أمريكية وأعطبوا 200 أخريين |
| Komandolar babamın dükkanını mahvettiler, Gorgonitleri yok ettiler? | Open Subtitles | فرقة النخبة دمروا متجر أبي وكائنات جورجان. |
| Koloniyi yok ettiler çünkü yollarının üzerindeydik. | Open Subtitles | لقد دمّروا المأربة فحسب لأنهم كانوا ماضين فى طريقهم |
| Ama sonra direnişteki arkadaşlarınız bu hariç bütün ametistleri yok ettiler. | Open Subtitles | ولكن بعد ذلك أصدقائك من المقاومة قاموا بتدمير الأحجار في الأنفاق، ما عدا هذا الحجر |
| Ne kadar kanıt yok ettiler? | Open Subtitles | كم دليلاً دمروه حتى الآن؟ |
| Bu köye hiç girmediler ama etraftaki köyleri yok ettiler. | Open Subtitles | لا، لم يدخلوا القرية أبداً ولكنهم دمروا جميع القرى التى تحيطنا |
| Tüm mallarımı yok ettiler. Çocuklarım aç kalacak. | Open Subtitles | قدّ دمروا مخزونّي السلعي ، أطفالي سيموتون جوعاً .. |
| Kimliğimi ve sevdiğim adamı yok ettiler. Ama şimdi beni eğiten adam, eskiden güvendiğim birisi peşimden geliyor. | Open Subtitles | لقد دمروا هويتي ودمروا الرجل الذي احببته |
| Kimliğimi ve sevdiğim adamı yok ettiler. | Open Subtitles | لقد دمروا هويتي ودمروا الرجل الذي احببته |
| Kimliğimi ve sevdiğim adamı yok ettiler. | Open Subtitles | لقد دمروا هويتي ودمروا الرجل الذي احببته |
| Kimliğimi ve sevdiğim adamı yok ettiler. Onlardan kaçtım. | Open Subtitles | لقد دمروا هويتي ودمروا الرجل الذي احببته |
| Jeneratörlerimizi ve uzun menzilli vericimizi yok ettiler. | Open Subtitles | لقد دمروا مولدتنا وأجهزة الارسال طويلة المدى |
| Başka şansım olmadığını biliyorsun. Onlar cephaneliği yok ettiler. | Open Subtitles | انت تعلم انه لم يكن لدى خيار لقد دمروا مخزن الاسلحة |
| Bu da demek oluyor ki öteki tarafı bir arada tutan büyüyü yok ettiler. | Open Subtitles | مما يعني أنّهم جوهريًّا دمروا السحر الذي كان يحفظ قوام الجانب الآخر. |
| Ayımızı ve onunla birlikte gezegenin yarısını yok ettiler. | Open Subtitles | لقد دمّروا قمرنا وكان نتاج ذلك أن تدمر نصف الكوكب |
| Aletlerimi yok ettiler ama sigortam yanımda. | Open Subtitles | دمّروا جهازي، لكن لديّ تأمين احترازيّ قادم. |
| Onlarla binlerce yıl boyunca savaştık ama bütün gemilerimizi yok ettiler. | Open Subtitles | حاربناهم لآلاف السنين لكنهم دمّروا كل سُفُننا |
| Kanıtları yok ettiler. | Open Subtitles | لقد قاموا بتدمير الدليل |
| Sana söyledim, onlari yok ettiler. | Open Subtitles | اخبرتك انهم دمروه |
| Bu sayede iki düzine terörist hücresini yok ettiler. | Open Subtitles | والتي بها سيكون قادرين على تفكيك أكثر من دزينتين من الخلايا الإرهابية |
| Dumasların varlıklarını bitirdiler, ve onları toplumda da yok ettiler. | Open Subtitles | لقد استولوا على ممتلكات (دوما)، ونفوهم اجتماعياً بل قد دمروهم |