"yoktu ve" - Traduction Turc en Arabe

    • يكن لدينا
        
    • وقد راق
        
    Maalesef hiç paramız yoktu ve bunu gerçekleştirecek hiç aletimiz de yoktu. TED للأسف، لم يكن لدينا أي مال ولم يكن لدينا أي أدوات لفعل ذلك
    Hiç paramız, kaynağımız yoktu ve iklim grevin aslında ne olduğuyla ilgili hiçbir fikrimiz yoktu. TED لم نملك المال ولا الموارد ولم يكن لدينا أدنى فكرة تمامًا ما الذي يعنيه الاضراب بشأن المناخ حقًا.
    Arkadaşımın herhangi bir mastürbasyon tecrübesi ya da geçmişi yoktu ve daha 30 yaşındaydı. Open Subtitles حيث لم يكن لدينا اي تجربة او خلفية عن الاستمناء وهي كانت في بداية الثلاثين
    Çok az federal yasamız vardı, silah taşıma iznimiz yoktu ve Kongre de öyle kalmasını istiyordu. Open Subtitles كانت لدينا قوانين محدودة تُقيّـد حيازتنا للأسلحة... وقد راق الأمر لأعضاء الكونغرس على هذا النحو.
    Çok az federal yasa vardı, silah taşıma hakkımız yoktu ve Kongre öyle olmasını istiyordu. Open Subtitles كانت لدينا قوانين محدودة تُقيّـد حيازتنا للأسلحة... وقد راق الأمر لأعضاء الكونغرس على هذا النحو.
    Hiç paramız yoktu ve annem altın kolyesini çıkarmış babamdan, rehin bırakmasını istemişti. Open Subtitles لم يكن لدينا أموال فأخذتْ أمي قلادة ذهبية وطلبتْ من أبي رهنها
    Hiç buzumuz yoktu ve şu dondurulmuş bezelyelerden kullanmak zorunda kalmıştık. Open Subtitles لم يكن لدينا ثلج لذلك إستخدمنا حقيبة من البازلاء المجمدة.
    Çatışma kurallarımız yoktu ve geri çekildikleri köyü görmüştük. Open Subtitles لم يكن لدينا قواعد للإرتباط .. وعندما رأينا الجبل الذي تراجعوا اليهم , لذا فقط
    Tanrım, sadece iki cümleye izin veriyor. "Büyüdüğüm yerde zenciler yoktu ve zencilerin yaşaması gereken yer burası." Open Subtitles يإلهي، سمح فقط بجملتين لم يكن لدينا زنوج بالمكان الذي ترعرتُ فيه
    Ben büyürken pek paramız yoktu ve aniden şu adamları görüyorsunuz parmaklarında elmas yüzük, göz kamaştırıcı takım elbiseler yanlarında güzel kadınlar. Open Subtitles في الحي الذي نشأت فيه لم يكن لدينا المال وبنفس الوقت ترى هؤلاء الرجال
    Hiç meyvemiz yoktu ve çok az etimiz vardı, çünkü laboratuvara gönderdiğimiz hiçbir ürün tarım ilacı, kimyasallar, antibiyotik ve hormonlara karşı sıfır tolerans testimizi geçemiyordu. TED لم يكن لدينا أي أنواع من الفاكهة أو اللحوم لبيعها، حيث لم تتخطي أي من المنتجات التي أرسلناها للمختبر معايرينا الصارمة بخلوها من المبيدات الحشرية والكيمياوية والمضادات الحيوية والهرمونات،
    Yeterince yiyeceğimiz bile yoktu ve böylece müzik, tahmin edersin ki... Open Subtitles أننا لم يكن لدينا ما يكفي من الغذاء، حتى وهكذا، الموسيقى، يمكنك أن تتخيل...
    Oltanı at büyürken yanımızda birbirimizden başka kimse yoktu ve babamız antika işindeydi. Open Subtitles و إضبط خطافك في الحقيقة لم يكن لدينا أحد عند نشئتنا بإستثناء بعضنا البعض و قد كان والدنا يعمل في تجارة الآثار و كان لديه محل في تشارلستون
    Elimizde bir şey yoktu ve zaman azalıyordu. Open Subtitles لم يكن لدينا أدلة كان الوقت ينفذ
    - Tahmin ediyorduk. Kanıtımız yoktu. Ve bu tamamiyle farklı. Open Subtitles لم يكن لدينا دليل الأمر الآن مختلف
    Çünkü dünyayı tanımıyorduk, bu yüzden bir dünyamız yoktu ve bence filmler kendi dünyamızı yaratmamızı sağladı. Open Subtitles لأننا لم نعرف العالم، ولذا -تقريباً- لم يكن لدينا عالم

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus