"yol bulmam" - Traduction Turc en Arabe

• إيجاد طريقة
• أجد طريقة
• إيجاد مدخل

Beni öldürmelerine engel olmak için bir yol bulmam gerekiyordu.
وجبَ عليَّ إيجاد طريقة ما، لأوقفهم عن محاولة قتلهم لي

Bana doğru hissettirecek bir yol bulmam lazım.
أنّي أريد إيجاد طريقة لفعل هذا بشكل يناسبني تماماً.

Kadın müşteriler bu yüzden bizi terketti. Onları geri kazanmak için bir yol bulmam lazım.
إنهن الموظفات من يهجرنني بسبب هذا، عليّ إيجاد طريقة ما لأعيدهن.

Ama hayatıma devam edecek yeni bir yol bulmam gerekiyordu.
ولكن توجب عليّ أن أجد طريقة جديدة للمضي في حياتي

Yakında sakız çiğnemeyi bırakmak içinde bir yol bulmam gerekecek.
بالطبع, بعدها يجب أن أجد طريقة لأتخلى عن مضغ العلكة

Ağır ateş altındayım! Girmek için başka yol bulmam gerek!
أنا أتعرض لإطلاق نار كثيف، عليّ إيجاد مدخل آخر.

O yüzden vücuda sokmak için bir yol bulmam gerekti.
لذا، عليّ إيجاد طريقة أخرى لإدخال الكحول في جسمي

Sanırım başka bir yol bulmam gerekecek değil mi?
اعتقد انخ يجب علي إيجاد طريقة أخرى، اليس كذلك؟

Bunun değerli bir kaynak olduğu ve ele geçirilmesi için bir yol bulmam gerektiği... bir yol bulmaları gerektiği kabul edilmişti.
فى البدء كان من مصلحتنا وكان على... ... أو كان عليهم إيجاد طريقة ما للنجاح.

İyileşmek için bir yol bulmam lazım.
علي إيجاد طريقة ما كي أتحسن.

Bakın, olay şu: Altımda çalışan 130 polisin, toplumun işgalcileri olmak yerine ortakları olmaları için bir yol bulmam lazımdı.
أترون، هذا ما أتكلم عنه: كان عليّ أن أجد طريقة لتحويل 130 شرطيا تحت قيادتي من محتلين للمجتمعات إلى شركاء لهم.

Sanırım benim hayatıma devam edecek bir yol bulmam gerek.
سيكونعليّأن .. أجد طريقة لمواصلة العيش على ما أظن

Geri dönmüş olmam kirayı ödemek için bir yol bulmam gerektiği anlamına geliyor.
عودتي تعّني أنه يجب عليّ أن أجد طريقة لدفع الإيجار