"yol kenarındaki" - Traduction Turc en Arabe

    • جانب الطريق
        
    • بجانب الطريق
        
    • على جانب
        
    Turistleri kaybederiz ve o vakit Yol kenarındaki mısırlarımızı kim alacak? Open Subtitles سنفقد السائحين من سيشترى الذرة التى أبيعها على جانب الطريق عندئذ؟
    Ve diğerini bugün Yol kenarındaki bir lokantadan satın aldın. Open Subtitles و الأخرى اشتريتَها اليوم في مطعم على جانب الطريق
    Yol kenarındaki boğuşma izleri beni yanıltırdı. Open Subtitles كنت لأنخدع بعلامات المقاومة على جانب الطريق
    Küçük kızım yalnız başına ve korku içinde evimin 10 kilometre bile uzağında olmayan Yol kenarındaki sığ bir çukurda öldü. Open Subtitles إبنتي الصغيرة ماتت خائفة ولوحدها بمصرف بجانب الطريق على بعد عشر دقائق من بيتي
    Yol kenarındaki patlak lastikler yoktu. Open Subtitles لا مزيد من الأطارات المثقوبه و التوقف بجانب الطريق
    Kimliği belirsiz genç kadın Lake Worth, Kuzey Carolina'da Yol kenarındaki yamaçtan aşağı düşmüş. Open Subtitles امرأة شابة مجهولة الهوية سقطت من منحدر على جانب الطريق فى بحيرة وورث، كارولينا الشمالية
    Yol kenarındaki patlamış lastiği onarıyordu ve kamyonun biri gelip ona çarptı ve durmadı. Open Subtitles كان يصلح الشقّة على جانب الطريق وصدمته شاحنة ولم تتوقّف
    Yol kenarındaki 3 turuncu koninin yanında dur. Open Subtitles توقف عند الأكواز الثلاثة البرتقالية إلى جانب الطريق
    Yol kenarındaki bir arazide çömelip köpek gibi işemesi gerekiyor. Open Subtitles فتقضي حاجتها في الحقل على جانب الطريق مثل الكلب.
    ...Yol kenarındaki genelevlerdir. Open Subtitles هي بيوت الدعارة على جانب الطريق
    Patlayan şey Yol kenarındaki çitlere sıkışıp kalan bir çöplüktü. Open Subtitles و تتعلق بالسور الجليدي على جانب الطريق
    Yol kenarındaki bir mağra yada kulube taklit olabilirdi Open Subtitles انها من الممكن تشبه كهف علي جانب الطريق
    Yol kenarındaki yabani soğanlar ya da karşılıklı bir aşk. Open Subtitles بصل بري على جانب الطريق أو حب متبادل
    - Yol kenarındaki tezgahların hepsini gezemedim. Open Subtitles لم أتوقف مطلقا على جانب الطريق السبانخ...
    Yol kenarındaki işaretlere havlamak yerine. Open Subtitles على جانب الطريق. ينبح.
    Yol kenarındaki bir lokantanın. Open Subtitles إنه من عشاء على جانب الطريق.
    Yol kenarındaki avare. Open Subtitles الجوال على جانب الطريق
    Baban ve ben Yol kenarındaki barda buluştuk. Open Subtitles إلتقينا أنا ووالدك في حانةٍ بجانب الطريق.
    Yol kenarındaki ilan tabelalarının sayısını azaltmaya çalışıyordum. Open Subtitles لقد كنت أحاول أن أقلل من عدد اللوحات الإعلانية التي بجانب الطريق في ذلك الوقت حسناً ، يبدو بأنكِ توقفتِ هناك
    Geçen ay şu Yol kenarındaki tezgâhtan aldığım çilekli-ışgınlı keki hatırladın mı? Open Subtitles أتتذكر فطيرة فراولة الرواند (الرواند : عشبة ذو منافع طبية) التي أكلتها في موقف بجانب الطريق الشهر الماضي
    Sonra bir rahip geldi ve Yol kenarındaki adamı gördü. Belki sessizce dua ederek umut ve dua ile daha iyi olmasını diledi. TED ثم مرّ راهب ورأى الرجل على جانب الطريق، ربما تَلا صلاة صامتة، صلوات وأدعية، صلوات ليتحسن هذا الرجل.

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus