"yollamıştım" - Traduction Turc en Arabe

    • أرسلت
        
    • ارسلت
        
    • أرسلتُ
        
    • أرسلتكم
        
    • بعثتُ
        
    Neyseki,diğer geçitlerin içinden küçük gruplar yollamıştım. Open Subtitles لحسن الحظ, قد أرسلت مجموعات صغيرة عبر الطرق الآخرى.
    Seni alması için arabayı havaalanına geçen hafta yollamıştım. Open Subtitles أرسلت سيارة للمطار الأسبوع الماضي لتقلك إلى هنا
    Evet, öyle, fakat yanlış hatırlamıyorsam size şöyle bir şey yollamıştım... ve onda da şöyle bir şey yazıyor: Open Subtitles نعم ولكني أظن أنني أرسلت لكم ورقة مكتوب عليها
    Vesikalık, özgeçmiş ve İhtiras Tramvayı oyununa davetiye yollamıştım. Open Subtitles لقد ارسلت ملخصاً وكروت دعوة لعرض مسرحي وحافلة اسمها ديسير
    Oh evet, birisi kanlı mektup göndermesi için evine yollamıştım. Open Subtitles أوه نعم، أرسلتُ شخص ما لدفن رسالةَ دمِّ في بيتِه
    O mektupları denize, ona yollamıştım. Sana değil. Open Subtitles لقد أرسلت تلك الخطابات فى البحر لها, ليست لكى
    Üniformamı otelin kuru temizlemesine yollamıştım... sanırım onu kaybettiler. Open Subtitles أرسلت زيي لكي يتم تنظيفه في الفندق و أعتقد أنهم فقدوه
    Geçen ay özgeçmişimi yollamıştım, sonunda aradılar. Open Subtitles لقد أرسلت لهم سيرتي الذاتية الشهر الماضي وأجابوني بالرد أخيراً
    Çünkü akıllı kızlar böyle yapar. Ama özgeçmişimi yollamıştım zaten size. Açılmamış olarak iade etmiştiniz. Open Subtitles لأن هذا ما تفعله الفتاة الذكية ولكنى أرسلت ملفى وأنت رفضته
    Size bu sene başında bir mektup yollamıştım. Ceza reformu hakkında. Open Subtitles لقد أرسلت لك خطاباً من قبل هذا العام عن رأيي في إعادة النظر في العقوبات
    Size bu sene başında bir mektup yollamıştım. Ceza reformu hakkında. Open Subtitles لقد أرسلت لك خطاباً من قبل هذا العام عن رأيي في إعادة النظر في العقوبات
    Joey'in kasetini bir kaç büyük plak şirketine yollamıştım. Open Subtitles لقد أرسلت شريط جوي لبعض شركات التسجيل الكبري
    Müfettişlere tüm ayrıntıları bu sabah yollamıştım bu yüzden ödemeler geçersiz. Open Subtitles أرسلت كل التفاصيل إلى المسؤولين هذا الصباح لذا , السندات عديمة القيمة
    Ve dinle, inanılmaz pahalı antika süsler yollamıştım. Open Subtitles واصغي، بالمناسبة لقد أرسلت بعض التحف الأثرية باهظة الثمن
    Orpheus'a e-posta yollamıştım. Adamın bilgisayarından çıktı. Open Subtitles أرسلت رسائل البريد الإلكتروني إلى أورفيوس جاءوا على جهاز الكمبيوتر الخاص به
    Senin bulduğunu paranın birkaç fotoğrafını yollamıştım. Open Subtitles أرسلت إليه بضعة صور لتلك العملات التي وجدتها.
    Burası için mükemmel bir şiir yollamıştım sana ama sen illa erkeklik taslayacaksın. Open Subtitles أرسلت لك قصيدةً يمكن أن تكون مثاليةً لمثل هذا لو أنّك لم تكن أحمقاً
    Geçen ay Ron'un karısına çiçek yollamıştım, yani gerçek insanlar ile ilgili hikayeler uydurmayı bırak. Open Subtitles لقد ارسلت زهور لزوجة رون الشهر الماضي لذا لاتختلق قصص عن ناس حقيقين
    Veer aslında ben Jay'i eşya alması için yollamıştım. Open Subtitles في الحقيقة يا فيير أنا ارسلت جاي ليحضر بعض المتطلبات
    Ödevi 2 gün önce tüm sınıfa yollamıştım. Open Subtitles لقد ارسلت الحالة عبر الايميل لكافة الصف قبل يومين
    Sana bir mektup yollamıştım. Doktorlar neyin yanlış olduğunu bulmadan önceydi. Open Subtitles أرسلتُ لكَ خطاباً، قبل أن يدركوا موطن العلّة
    Sizleri pasaportlar için ona yollamıştım. Open Subtitles أرسلتكم إليه من أجل الجوازات
    Orijinal bulmacayı ona yollarken kendime de yollamıştım. Open Subtitles بعثتُ الأحجية الأصلية إلى نفسي في نفس وقت بعثي بها إليه.

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus