| Onlarla futbol oynardım ama diğer takıma sayı yapmaya devam edince düzgünce yollarımızı ayırdık. | Open Subtitles | لقد لعبت كرة القدم مع كل أولئك الشباب لكنني كنت احرز للفريق الاهداف للفريق الآخر لهذا وبكل احترام افترقنا |
| yollarımızı ayırdık. Aslında, beni terk etti. Başka birine âşık olduğunu söyledi. | Open Subtitles | لا، لقد افترقنا في الحقيقة لقد تركتني و قالت لي أنها تحب شخص آخر |
| Açıkçası, Pete Amca öldükten sonra, ...Patty ve ben yollarımızı ayırdık. | Open Subtitles | في الواقع، بعد فترة بسيطة من موت (بيت) افترقنا أنا و(باتي) |
| Öyleydi. Geçen ay yollarımızı ayırdık. | Open Subtitles | كان كذلك افترقت سبلنا الشهر الماضي |
| Kutlama yapıyorum. Kardeşlerimle yollarımızı ayırdık. | Open Subtitles | إنّي أحتفل فلقد افترقت عن شقيقيّ |
| Bilmiyorum. yollarımızı ayırdık. | Open Subtitles | لا أعلم ، لقد افترقنا |
| Yakın bir zamanda asistanımla yollarımızı ayırdık. | Open Subtitles | أنا للتو افترقت عن مساعدتي |
| yollarımızı ayırdık. | Open Subtitles | لقد افترقت سبلنا |
| yollarımızı ayırdık. | Open Subtitles | افترقت طرقنا |
| - yollarımızı ayırdık. | Open Subtitles | افترقت سُبُلنا |