Bizim düşmanımız, oğullarınızı ve kızlarınızı yasadışı savaşlarda ölüme yollayan politikacılar. | Open Subtitles | أعدائي هم السياسيين.. الذين يرسلون أبنائكم ليموتون في حروب غير مشروعة. |
Bu tür mesajları yollayan kişiler düşüncelerine göre belli ki anlayışlı değiller. | Open Subtitles | الناس الذين يرسلون هذا النوع من الرسائل ليسو مخطئين تماما في حكمهم |
Evet, bunları yollayan kişi eldiven giymiş olmalı. | Open Subtitles | نعم، من أرسلهم انا يجب ارتداء القفازات. |
Ve yukarı çıktıktan bir kaç saat sonra bu kartı yollayan adamdan hayat dolu bir mail aldım. | TED | ولم يتم رفعها سوى قبل سويعات قبل أن أستقبل هذا البريد الإلكتروني الهائل من الشخص الذي أرسل هذه البطاقة البريدية. |
Çiçekleri ve notu yollayan oydu. | Open Subtitles | أنه هو من قام بأرسال الورود وكارت المعايدة إليها |
Varlıklarından bahsetmeye bile cüret edeni yok etmek için pençelerini yollayan bir grup? | Open Subtitles | ويرسلون مخالبهم ليدمروا أي أحد يجرأ على ذِكر وجودهم حتى؟ |
Bunları yollayan her kimse, seni fena halde incitmek istemiş. | Open Subtitles | أياً من أرسل إليكِ تلك الصور، فقد أراد أذيّتكِ.. بشدّة! |
Bariz bir şekilde ev ödevi sorularını yollayan kişiler de vardı. Bana onları kendileri için çözdürmeye çalışıyorlardı. | TED | هناك ناس آخرين يرسلون لي أسئلة من الواضح أنها واجباتهم المنزلية ويريدون مني أن أؤديها عنهم. |
Odama şoförleriyle davetiyeler yollayan adamlar gibi konuşuyorsun. | Open Subtitles | تبدو كأولئك الرجال الذي يرسلون دعوات لغرفتي مع سائقيهم |
Pis işlerini yaptırmak için yollayan o korkaklara onların göstermediği merhameti bir vampirin gösterdiğini söyle. | Open Subtitles | الجبناء الذين يرسلون الأطفال ليقوموا بالقتل أن مصاصي الدماء أظهروا لهم الرحمـة التي لآ توجد بهـم |
Şunu da belirteyim, ölü hayvan resmi yollayan kişilerdenseniz sizin probleminiz var ve yardım almalısınız. | Open Subtitles | و أود القول لو أنك واحد من الناس الذين يرسلون لي صور حيوانات ميتة هناك شيء خاطيء بك وأنت بحاجة الى المساعدة |
- Şüphesiz. Ama bunları yollayan adam sorunum. | Open Subtitles | أنا قلق على من أرسلهم |
Onları bizi öldürmeye yollayan sendin. | Open Subtitles | .وأنتِ من أرسلهم لقتلنا |
Sizinle temas kuran, fotoğrafları size yollayan, bendim. | Open Subtitles | أنا الذي اتصلت بك, الذي أرسل لك الصور لمكتبك. |
Sana şu romanından sayfalar yollayan adam o mu? | Open Subtitles | أهذا هو الشخص الذي أرسل إليكِ الصفحات من قصّته ؟ |
Eskiden olmuştu ama. Kızları senin kulübüne yollayan adamlarınsa kesinlikle var. | Open Subtitles | حسنا، استخدمته ل، والرجال الذي أرسل تلك الفتيات إلى النادي |
Adam Long Island'ın durgun sularına 20 kişiyi yollayan bir gardiyan. | Open Subtitles | مُراقب من مكان ما بجزيرة "لونغ آيلند .قام بأرسال 20 رجلاً |
Yerini gizliyor ama laptop'a, civardaki kablosuz ağ işlemlerinin bir çıktısını yollayan gizli bir program yükledim. | Open Subtitles | وهو يخفي مكانه لكن تمكنت من تثبيت برنامج للتسلل يقوم بأرسال لقطات لنشاط الشبكة اللاسلكية المحلية |
Ayrıca sürekli mektup ve e-posta yollayan diğer garip tipler var. | Open Subtitles | بالإضافة الى ذلك، جميع غريبي الأطوار الآخرين الذين يتصلون، ويكتبون رسائل ويرسلون رسائل إلكترونية. |
Medya kişilerinin evlerine bu insanları yollayan benim. | Open Subtitles | فـأنا من أرسل هؤلاء الناس لمنازل الإعلاميين |
Ona evlilik cüzdanımızı yollayan bendim ben yolladım. | Open Subtitles | فأنا من أرسل لها نسخة من السجل أنا أرسلتها لها |