Piana yolunda bir tane olduğunu biliyor muydun? | Open Subtitles | هل تعلم انه هناك واحد فقط على طريق بيانا ؟ ؟ |
Glenhaven yolunda bir araba kazasına neden olmuş. | Open Subtitles | هو يسبّب حادثة سيارات خارج هنا على طريق غلينهافين. |
Jimmy'ye göre Sioux'lar, Spearfish yolunda bir aileyi katletmiş. | Open Subtitles | يقول جيمي بأن الهنود ذبحوا عائلة على طريق سبيرفش |
Şimdi sana göre, Kızılderili'ler Spearfish yolunda bir aileyi katletti... orada, bir çocuk hala hayatta olabilir... ama bu, meyhanedekileri ilgilendirmiyor ha? | Open Subtitles | تقول بأن الهنود ذبحوا عائلة على طريق سبيرفش وأن هناك احتمال بوجود طفل حي وأن لا شأن لأحد بذلك - ماذا عن المذبحة ؟ |
Kızılderili'ler Spearfish yolunda bir aileyi öldürmüş. | Open Subtitles | بأن هنوداً قتلوا عائلة على طريق سبيرفش |
Tahta bir kazık çakıyorum... çünkü Pondfield yolunda bir çardak yapımına yardım ediyorum. | Open Subtitles | أنا أطرق عمودا خشبيا على الأرض لأني أساعد في بناء شرفة "على طريق "بوندفيلد |
Diyebileceğim, yangın yolunda bir kamyonet vardı ve işte o zaman diğer kızı gördüm. | Open Subtitles | حسنًا، أفضل ما يمكنني قوله، كانت هناك سيارة فان على طريق النار، وذلك عندما -رأيتُ الفتاة الأخرى |
Diyebileceğim, yangın yolunda bir kamyonet vardı. | Open Subtitles | "حسنًا، أفضل ما يمكنني قوله،" "كانت هناك سيارة فان على طريق النار" |
Ramsey Lefferts yolunda bir evdeymiş. | Open Subtitles | إن (رامزي) ، يختبئ في منزل "على طريق "ليفيرز |
Ailesinin Kickapoo yolunda bir domuz çiftliği vardı. | Open Subtitles | لقد كانت عائلتها تمتلك مزرعة للخنازير على طريق (كيكابو). |
Orman yolunda bir vurkaç olayını soruşturuyoruz. | Open Subtitles | نحن نبحث في حادثة صدم وهروب على طريق (كاتز) |
Biraz önce, Liman Çevre yolunda bir tatil yaptım ben. | Open Subtitles | -لقد اخذتها على طريق "هاربر " |
Ten Mile yolunda bir fahişe bulduk. | Open Subtitles | لقد عثرنا على عاهرة على طريق (تين مايل) |