"yolunu buldum" - Traduction Turc en Arabe

    • وجدت طريقة
        
    • اكتشفت طريقة
        
    • وجدت وسيلة
        
    • وجدتُ طريقة
        
    • وجدتُ طريقةً
        
    • وجدت طريقه
        
    • عرفت طريقة
        
    • عثرت على طريقة
        
    • إكتشفت طريقة
        
    • ووجدت طريقة
        
    • وجدت طريقي
        
    • وجدتُ وسيلة
        
    • وجدت الطريقة
        
    • وجدتها وجد طريقة
        
    • أكتشفت طريقة
        
    Onu ben yaptım. Bu şeyleri öldürmenin bir yolunu buldum. Open Subtitles أنا من فعلت ذلك، لقد وجدت طريقة لقتل هذه الأشياء.
    Bu yüzden Radley'den orayı terk etmeden kaçmanın yolunu buldum. Open Subtitles لذا، وجدت طريقة للهروب من رادلي بدون ان اغادر مطلقاً
    Bu arada... eğer bunlardan bahsettiğimi bile yakalarlarsa maksimum güvenlikli bir hapishaneye gönderebilirler, ama sanırım online olmanın bir yolunu buldum. Open Subtitles لو علموا عنّي وأنا أتحدث عن هذه الأمور فسيرسلونني إلى سجن شديد الحراسة لكن أعتقد أنني وجدت طريقة للدخول إلى الإنترنت
    Herkes sinyali perdeleyebilir ama ben bu sistemi taşınabilir yapmanın yolunu buldum. Open Subtitles أي شخص يمكنه أن يخفي إشارة لكنني اكتشفت طريقة جعل النظام محمولًا
    Dolphin'lerin biletlerine ulaşmanın bir yolunu buldum. Open Subtitles وجدت وسيلة للحصول على تذاكر لفريق الدلافين
    Bu yüzden de bunu daha fazla daraltmanın yolunu buldum. Şuna bakın. Open Subtitles ولهذا وجدتُ طريقة لتقليص الإحتمالات أكثر، أنظرا إلى هذا.
    Her şeyi eski hâline çevirmenin bir yolunu buldum. Open Subtitles وجدتُ طريقةً لتعود الأمور إلى سابق عهدها.
    Sanırım depresyonda olmaktan ve tekrar depresyona girmekten nefret eder olmama karşın depresyonumu sevmenin bir yolunu buldum. TED أعتقد أنني بينما كرهت كوني مكتئب و أكره أن أكتئب مرة أخرى، فقد وجدت طريقة لأحب الاكتئاب.
    Sanat gecesi açılışlarında tütsülenmiş somonumuz vardır. Ve resmi basılmış davetiyelerimiz. Hatta aileleri bile getirmenin bir yolunu buldum. TED نقدم السلمون المدخن في حفل الافتتاح. لدينا دعوات رسمية مطبوعة. حتى انني وجدت طريقة لاجعل اباءهم يحضرون.
    Eskiden Noel'de hüzünlenirdim. Ama bunu aşmanın bir yolunu buldum. Open Subtitles لقد كنت دائما ما اكتئب في العيد ولكني وجدت طريقة لاتغلب على هذا الاكتئاب
    Tasmasından kurtulup, iğneyi beklemeden, kendim olmanın bir yolunu buldum. Open Subtitles وجدت طريقة لأسيطر على زمام الامور بدون انتظار الدواء
    Bu arada, pudingin üst kısımını kenarlarda hiç bırakmadan çıkarmanın yolunu buldum. Open Subtitles بالمناسبة، وجدت طريقة لفصل الطبقة من أعلى الـ بودنغ دون ترك أي منها على الحافة.
    Sonunda ofisimde uyumanın bir yolunu buldum. Open Subtitles أخيراً وجدت طريقة لأستطيع النوم في مكتبي.
    Sanırım az önce bu Disney dünyasından kurtulmanın bir yolunu buldum. Open Subtitles أعتقد أنني وجدت طريقة جيدة لإخراج هذا المرح من حياتنا
    Kızıyorsun, çünkü ailenle geçinmenin yolunu buldum, sen asla yapamadın. Open Subtitles أنت غاضب لأنني وجدت طريقة للتدبر مع عائلتك وأنت لم تفعل
    Sanırım istediğim bilgiyi almanın bir yolunu buldum. Open Subtitles اعتقد انني اكتشفت طريقة للحصول على المعلومات التي اريدها
    Sanırım tekneye gitmenin yolunu buldum. Open Subtitles أظنني وجدت وسيلة وصولنا للناقلة البحريّة.
    Pekala, bana güvenmen lazım. Nefes almasan bile seni hayatta tutmanın bir yolunu buldum. Open Subtitles عليك أن تثق بي، وجدتُ طريقة حتى تبقى حيّاً دون أن تتنفس حتى.
    Sanırım, onur Başsız Süvari'den ayırmanın bir yolunu buldum. Open Subtitles أعتقد بأنني وجدتُ طريقةً "لفصله من "فارس الموت
    Katalog için para bulmanın yolunu buldum. Open Subtitles لقد وجدت طريقه لكى نأتى بالمال من اجل الكتاب
    Sanırım bir yolunu buldum. Benim için bir şey yakmanı isteyeceğim. Open Subtitles أظنني بالواقع عرفت طريقة تسليحه لكن سأحتاجك أن تجلب لي شيئاً
    Peki. Bu sabah RICO altında tuttuğumuz şu adamlara verilen gayrimeşru ihzar müzekkeresinin reddini savunurken, 1 8 U.S.C., 2255. bölümden yararlanmanın bir yolunu buldum. Open Subtitles هذا الصباح عثرت على طريقة لإستخدام دستور "يو إس سي18"، تقسيم "2255"
    Söylemiştim, burada işleri yönetmenin bir yolunu buldum. Open Subtitles أخبرتك لقد إكتشفت طريقة لاصبح مُصْدر القرارات هنا
    Ama kazadan sonra, sanırım,benimle kalmasının bir yolunu buldum. Open Subtitles لكن, بعد وقوع الحادث. أعتقد بأنني جديدة ووجدت طريقة للحفاظ عليها وابقائها معي.
    Ben de orada kapana kısılmıştım. Yine de çıkmanın bir yolunu buldum. Open Subtitles لقد كنتُ مُحاصرةً أيضاً ولقد وجدت طريقي للخروج
    Senin sayende, o herifle görüşmenin bir yolunu buldum. Open Subtitles بفضلك، وجدتُ وسيلة للقاء هذا النذل الحقير.
    Bir sorun görüp onu düzeltmenin yolunu buldum, o kadar. Open Subtitles كل ما فعلته انني رأيت مشكلة و وجدت الطريقة لحلها
    Para kazanmanın yolunu buldum. Open Subtitles وجدتها وجد طريقة للحصول على المال
    İşteyken para kazanmanın yolunu buldum. Open Subtitles أكتشفت طريقة لجني المال بينما أعمل

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus