"yozlaşmadan" - Traduction Turc en Arabe

    • الفساد
        
    • والفساد
        
    Rod Blagojevich'in anladığı gibi bir yozlaşmadan da bahsetmiyorum. TED أنا لا اقصد الفساد على طريقة رود بلاجوفيتش.
    Tanrı bizi Vatikan'ı yozlaşmadan temizleyelim diye süpürgesi olarak seçti, bu yüzden biz de bir çıkarı olmayan kişiyi seçiyoruz: Open Subtitles أختارنا الرب كـمكنسة لمسح الفاتيكان من الفساد لذالك أخترت شخص ليس هناك شك حوله
    Bir cesetteki kurtçuklar gibi tüm bu yozlaşmadan beslenirler. Open Subtitles يتغذون على كل هذا الفساد .. كما تتغذى الديدان على الجثة
    Basına sık sık polis kuvvetlerindeki yozlaşmadan bahsederdi. Open Subtitles و كثيرا ما تحدّث للصحافة عن الفساد في الشرطة
    Bak, benim işim hükümeti dolandırıcılıktan yozlaşmadan korumak. Open Subtitles أسمع ، عملي هو أن أحمي الحكومة من الأحتيال والفساد
    Watergate'ten ve süren yozlaşmadan sonra bunu karşılayamayız. Open Subtitles بعد ووترغيت وكل ذلك الفساد الذي يجري، لم نعد نستطيع تحمل ذلك
    Ama doğruysa, onun bir parçası olmak ve buradaki sefalet ve yozlaşmadan uzaklaşmak istemez misin? Open Subtitles ولكن ان كان هذا حقيقا الا تريد ان تكون جزءا منه و بعيدا عن كل هذا الفساد و البؤس هناك؟
    Batı'daki paradan ve siyasi yozlaşmadan uzak, değişik, masum bir dünya. Open Subtitles عالم مختلف نقي برئ خالي من الفساد السياسي والمالي الغربي
    Ebeveynleri onun papaz olmasını istedi fakat birçok akranı gibi Sankara da askeriyeyi, Yukarı Volta'yı yozlaşmadan arındırmak için kusursuz bir kurum olarak gördü. TED رغب والديه أن يكون سانكرا كاهِنًا، لكن كالعديد من رفاقه، وجد سانكارا نفسه في المجال العسكري ليستأصل الفساد من فولتا العليا.
    Kardinal yozlaşmadan muaf görünüyor. Open Subtitles هذا الكاردينال يبدو منيعاً عن الفساد
    Bu polislerden usanmıştım, tüm bu yozlaşmadan usanmıştım. Open Subtitles سئمت من القوات و سئمت من كل هذا الفساد
    Fakat yozlaşmadan değil. Open Subtitles لكنها ليست خالية من الفساد
    yozlaşmadan doğmuş bir suçlu. Open Subtitles مجرم المولودين خارج الفساد.
    Tanrı bizi Vatikan'ı yozlaşmadan temizlememiz için seçti. Open Subtitles لقد أختارنا الله (كي ننظف الفساد من (الفاتيكان
    Ama sanıyorum ki Rosalie bu yozlaşmadan zararsız çıkacak, göreceksin. Open Subtitles لكني أظن أن (روزلي) ستكون بأمان من ذلك الفساد. سترين ذلك.
    Ancak makineler yozlaşmadan muaftır. Open Subtitles الآلات على أي حال حُرة الفساد
    Adam, ne yaparsan yap yozlaşmadan doğan bir şirket o. Open Subtitles (آدم)، مهما كان ماتقوم به، هذا عمل قد ولد من أصل الفساد
    Hala işsizlik, enflasyon suç ve yozlaşmadan dolayı acı çekiyoruz. Open Subtitles من البطالة، التضخم... من الجريمة والفساد.

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus