Ben en çok bu versiyonu seviyorum, çünkü bazı çocuklar daha büyük, bazıları daha küçük ve bana göre bu tıpkı Goldilocks'un yulaf lapası gibi, tam olması gerektiği gibi. | TED | هذه النسخة المفضلة لدي، لأن بعض الأولاد أكبر وبعضهم أصغر، وبالنسبة لي، هذه مثل المعتدل في العصيدة |
Bu yulaf lapası biraz sert... ama bir şöyle ya da böyle bir şeyler yemelisin. | Open Subtitles | تلك العصيدة سوف تقوى من جسدك ولكن الامر معتمد على الطريقة التى تأكلى بها |
George on Jane'de servis ettiğin yulaf lapası seni hasta mı etti? | Open Subtitles | هل العصيدة اللتي تقدمها لـ جورج تجعلك مريض؟ |
Bir çiftçi ve reçber mutfakta oturuyorlarmış kahvaltı için hazırlanıyorlarmış, yulaf lapası ve süt. | Open Subtitles | هل سمعتم هذه القصة ؟ كان هناك مزارع ومساعده يجلسان في المطبخ يجهزان لتناول الإفطار وهو عصيدة و بعض الحليب، |
Anne, oraya sadece yulaf lapası götürmek cimrilik olur. | Open Subtitles | أوما، انه قليل إلى حدّ ما فقط عصيدة. |
Ben omlet, o da yulaf lapası alacak. | Open Subtitles | سوف آخذ البيض المقلي وهو سيتناول حبوب الأفطار |
Bu arda, yulaf lapası da getirdim. Biraz ister misin? | Open Subtitles | ،أوه صحيح , لقد أحضرت معي بعض العصيدة أيضًا هل تجربينها؟ |
Turp yoksa, yulaf lapası yeriz. | Open Subtitles | و إذا لم يكن لدينا لفت فسنأكل العصيدة |
Kahvaltıda yulaf lapası yedik. | Open Subtitles | لكننا أكلنا العصيدة على الإفطار |
yulaf lapası yaptım, dostlarım. | Open Subtitles | صنعت لنا القليل من العصيدة يارفاق |
Yine yulaf lapası yiyeceğiz. | Open Subtitles | نعم.. سأُعد لكم نفس العصيدة مرة أخرى |
Ayrıca, yulaf lapası... hasta olanlara sağlık getirir, yorgun olanlara güç verir. | Open Subtitles | ...طوال الوقت ، العصيدة تجلب ..الصحة لمن هم مرضى وتنشط المتعب |
Orası pirinç dükkânı değil yulaf lapası dükkanı. | Open Subtitles | ليس دكان الأرز ، أنه دكان العصيدة |
Anne, satranç bana yulaf lapası veriyor. | Open Subtitles | أمي، لقد منحني الشطرنج العصيدة |
Sima Hemşire, ona taze yulaf lapası ile biraz sıcak çay getirin. | Open Subtitles | يا عمة (سيما)، أحضري له بعض الشاي و العصيدة. |
- Dana iç yağıyla hazırlanmış yulaf lapası mı bu? | Open Subtitles | هل هذا شحم البقر في عصيدة الأرز؟ |
Sana yulaf lapası pişirdim. | Open Subtitles | أعددت لك عصيدة. |
yulaf lapası yaptın! | Open Subtitles | اوووه صنعت عصيدة |
Biraz yulaf lapası ve su getirdim. | Open Subtitles | عصيدة قليلة, وبعض الماء |
Biraz yulaf lapası ister misin? | Open Subtitles | أتريد بعضاً من عصيدة الأرز ؟ |
Bugün yulaf lapası günümde değilim. | Open Subtitles | لا أشعر بأنني أريد حبوب الأفطار اليوم |