Çünkü bu defa sen yumruğumun üzerinde bir yağ tabakasına dönüşene kadar durmayacağım. | Open Subtitles | أن هذا اليوم لن أتوقف حتى تصبح مجرد ذهنآ في قبضتي |
Eğer siyah bir göze baktıysan, yumruğumun ucunda. | Open Subtitles | اذا كنتي تتبحثين عن كدمة في عينك فـ هي في قبضتي |
Şimdi, ben sana sağ elimle böyle saldırdığımda yumruğumun boşlukta ne kadar ilerlediğini görüyor musun? | Open Subtitles | الآن, عندما أتقدم نحوك هكذا، بمبادرة يمينية، أترين إلى أي مدى ستمر قبضتي عـــبر الفــــراغ، |
Ve yumruğumun büyüklüğünde böcekler vardı. Yağmur ormanında mı yattın? | Open Subtitles | وكان هنالك حشرات بحجم قبضة يدي. هل قضيتِ الليلة في الغابات المطيرة? |
Eğer Komisyon üyelerinin ofisine giderseniz duvarda küçük bir çukur görebilirsiniz yaklaşık yumruğumun büyüklüğünde. | Open Subtitles | ... إذا ذهبت إلى مكتب المندوب ... سوف ترى أن هنالك حفرة في الجدار بمقاس قبضة يدي تقريباً |
Hayır, sersemleri döverken yumruğumun çıkardığı sesten dolayı. | Open Subtitles | لا, بل ذلك الصوت الذي صدرعن قبضتي عندما أطحت بغبي. |
Seninle yumruğumun arasına Anya falan giremeyecek artık! | Open Subtitles | لن تقف "آنيا" بينك وبين قبضتي الآن |
O adam yumruğumun tadına bakana kadar şeker falan yemeyeceğim. | Open Subtitles | حتى يتذوق ذلك الرجل قبضتي |