Ortamı yumuşatmak ve üzgün olduğumu söylemek istedim. | Open Subtitles | أردت فقط تصفية الأجواء وجعلك تعرفين بأني آسف حقاً. |
Sadece biraz havayı yumuşatmak için. | Open Subtitles | ليست مواجهة، وإنما جلسة بين بالغين... يحاولان تصفية الأجواء... |
Plastiği yumuşatmak için kullanılır. | Open Subtitles | انهم يستخدمونها لتليين البلاستيك. |
Hatta kağıdı yumuşatmak, düzleştirmek için alkol ve kloral hidrat kattım. | Open Subtitles | و "كلورال هيدرات" لتليين الورقة عندما أسطحها. |
Ben sadece ona bunu anlatırken olayı biraz yumuşatmak istiyorum. | Open Subtitles | ليت هناك طريقة لتخفيف وقع الخبر عندما أخبرها. |
İnsani ilişkiler kurup kaçırılışını yumuşatmak istiyorsun. | Open Subtitles | اتصال الإنسان لتخفيف الاسر الخاصة بك ومع ذلك, فهو لن يعمل. |
Arayı yumuşatmak için çantaya fazladan 100 bin dolar koydum. | Open Subtitles | وضعت 100 ألف دولار إضافية لتلطيف الأمر فقط |
Ortamı yumuşatmak tek seçenek, beyler. | Open Subtitles | الاٍنفراج) هو سبيلنا الوحيد ، أيُّها السادة) |
Şaka yapıyorum. Ortamı yumuşatmak için dedim. | Open Subtitles | لقد كانت مزحة كمحاولة لتلطيف الأجواء |
Ortamı yumuşatmak için dedim. | Open Subtitles | أنا فقط ... أحاول أن ألطف الأجواء |
Havayı yumuşatmak. | Open Subtitles | لتنقية الأجواء |
Veya... su ve telefon genellikle çok iyi karışmaz cildiniz yumuşatmak için su ve sabun kullanabilirsin | Open Subtitles | أو... يمكنك استخدام الصابون والماء لتليين الجلد إعتقدت أن الماء والهواتف لا يحبان بعضهما كثيرا |
Tamam, hadi bunu bağlayalım biraz yumuşatmak için de şunu koyalım. | Open Subtitles | حسنا، لذلك دعونا التعادل هذا إلى أسفل، ومثل وضع القليل من 250 هناك لتخفيف عنه. |
Tıraş olma sanatında gözenekleri açmak için sıcak havlu, cildi yumuşatmak için yağ ve sürtünmeyi azaltmak için zenginleştirilmiş krem gerekir. | Open Subtitles | يتطلب فن الحلاقة منشفة ساخنة للتليين المسام، زيت لتنعيم البشرة، و كريم معطر لتخفيف الاحتكاك |
Ortamı yumuşatmak. | Open Subtitles | "الاٍنفراج الدولي" |