Söyledigin tüm saçmaliklari yutuyor, ve hala daha fazlasi için geliyor. | Open Subtitles | إنها تبتلع كل الهراء الذي تقولينه لها مازالت تعود لأجل المزيد... |
Şehir efsanesi olsun ya da olmasın, şu Bermuda Şeytan Üçgeni, elimizdeki bütün ipuçlarını yutuyor. | Open Subtitles | سواء كانت أسطورة محليّة أم لا أشعر بأنّ أسطورة مثلث برمودا برمتها تبتلع جميع الأدلّة التي لدينا |
Dini düşünüyorsun. İnsanlar bu kavramları yutuyor. | Open Subtitles | فكري بالدين يبتلع الناس و يقبل فقط هذه المباديء |
Yumurtaları bütün olarak yutuyor. | Open Subtitles | اوه ,لا ,لا أباك يفعل امور غريبة أيضاً يبتلع البيضة كاملة |
Bir hırsız zorla dairemize giriyor söz yüzüğünü yutuyor sonra da kahve sehpamıza kakasını yapıyor? | Open Subtitles | لص إقتحم شقتنا إبتلع خاتم وعدك و تغوطه على طاولة القهوة |
Galaksideki tüm uyduları yutuyor. | Open Subtitles | إنه يلتهم كلّ الأقمار الصناعية في المجرة |
- Hala ağrı kesicileri yutuyor mu? - Hayır | Open Subtitles | -هل هي مازالت تبلع حبوب مسكنات الام |
Bilinci yutuyor. | Open Subtitles | يفترس الوعي |
Toz fırtınaları, gezegenleri tamamen yutuyor. | Open Subtitles | العواصف الترابية تبتلع عوالم كاملة |
Yemiyor. Âdeta yutuyor. | Open Subtitles | إنها لا تأكل، بل تبتلع مباشرة |
Caroline'in dövmesindeki gibi yılan kendi kuyruğunu yutuyor ve... | Open Subtitles | كارولين) لديها هذا الوشم الضخم) لأفعى تبتلع ذيلها |
Bu halı her şeyi yutuyor aslında. | Open Subtitles | هذه السجادة انها تبتلع كل شيء |
Unutmayın, o şey ışığı bile yutuyor. | Open Subtitles | لا تنسوا أن ذلك الشيء يبتلع الضوء |
Gün geceyi yutuyor ve gece günü yutuyor. | Open Subtitles | يوم يبتلع ليلا ويوم بلع ليلي. |
Adam çiğnemiyor, resmen yutuyor. | Open Subtitles | إنّه لا يمضغ، بل يبتلع. |
Nefretini yutuyor ve yapılması gereken zıkkımı yapıyor. | Open Subtitles | إنه يبتلع مقته وينجز واجبه. |
Musa'nın yılanı ötekileri yutuyor. | Open Subtitles | ثعبان موسى إبتلع كل الثعابين الأخرى |
Musa'nın yılanı ötekileri yutuyor. | Open Subtitles | ثعبان موسى إبتلع كل الثعابين الأخرى |
Galaksideki tüm uyduları yutuyor. | Open Subtitles | إنه يلتهم كلّ الأقمار الصناعية في المجرة |
Yoluna çıkan insanlara saldırıyor ve hırsla yalayıp yutuyor, çıkmayanları bırakıyor yaşasınlar. | Open Subtitles | يلتهم الناس المار عليهم، ويترك |
Evet, ama Erica keskin nesneleri yutuyor. Bu da bir tür dürtü. | Open Subtitles | (أجل، ماعدا أنّ (إيركا تبلع الأشياء الحادة، إنّه أمر إجباريّ |