Evet, ben dulum. Adım Yvette Couderc. Sizin adınız ne? | Open Subtitles | .نعم , بسبب أنى أرملة .إسمى إيفيت كوديرك |
Orijinal filmde, Rod Taylor, Yvette Mimieux'u zaman makinesi sayesinde tavlamıştı. | Open Subtitles | في الفيلم الأصلي يقوم ريد تايلور بحمل إيفيت ميميكس في آلة الزمن |
"Yvette ve Rebecca'ya. On beşinci doğum gününüz kutlu olsun." | Open Subtitles | إلى إيفيت وريبيكا لأجل عيدِ ميلادكم الخامسِ |
Yvette ve Rebecca Ellison birkaç ay önce ölen Charles Ellison'ın tek çocuklarıydı. | Open Subtitles | ايفيت و ريبيكا ايليسون كانا الطفلين الوحيدين لجارلز اليسون المتوفى قبل أشهر قليلة |
Yvette Ingram. Bu arada, ona cinsel tacizde bulunmadım. | Open Subtitles | افيتا إنجرام )، و التي ،بالمناسبة) لم أتحرش بها جنسيًا |
"Yvette, Carrie, Stacey, Alison, Noelle, Daphne, iki numaralı Alison..." | Open Subtitles | يفيتي, كاري, ستاسي, اليسون, نويل,دافني اليسون رقم 2 |
Doc'ın Yvette hakkında haklı olduğuna inanmak istemiyordum bu yüzden bizzat görmek istedim. | Open Subtitles | لم اكن اريد ان اصدق دوك بخصوص ايفات لذلك قررت ان اكتشف بنفسي. |
Ölüm döşeğinde sana ve Yvette'e onların varlığından bahsetti. | Open Subtitles | وقد أخبرك وأخبر إيفيت بوجودهم على فراش موته |
Yvette'in doktoru kısa bir süre önce tutuklandı. | Open Subtitles | ولكن ليدخلها في غيبوبة طبيب إيفيت إعتقل قبل فترة قليلة |
Böylece iyi doktorumuz, Yvette'le olan planlarını fark eden tek tehdit gece hapiste olacaktı ve o da çok önemli bir fırsat yakaladıklarını düşünecekti. | Open Subtitles | لذا الطبيب الجيد فكر بأني التهديد الوحيد الظاهر له ولخطة إيفيت سأكون بالسجن تلك الليلة مما يتيح لهم |
İçeride Prenses Yvette mendili dişleriyle kaldırıyor. | Open Subtitles | ... نقدم بالداخل الأميرة إيفيت الفتاة التي تلتقط المنديل بأسنانها |
Sizi takdim edebilir miyim? Bayan White, bu Yvette, evin hizmetkârı. | Open Subtitles | هلليأن أقدمك، السيدة ( وايت ) ، ( إيفيت ) الخادمة |
Yvette, akşam yemeği hazır mı ve misafirlerimizin tamamı gelmiş mi bir bak. | Open Subtitles | (إيفيت ) ، تأكدي من أن العشاء سيكون جاهزاً بمجرد وصول كل المدعوين |
Emlak işine girmeden önce yaptığın bokları Yvette biliyor mu? | Open Subtitles | لدي مصنع ألعاب في القطب الشمالي عليك الاستثمار فيه هل تعرف " إيفيت " شيئأَ عن ماضيك قبل العقار ؟ |
Bilmiyorum. Yvette'i her zaman zenci olarak hayal ettim. | Open Subtitles | لاأعرف، لطالما تخيلت إيفيت سوداء |
- Yvette, onun etrafı gözetlediğini görmüş. | Open Subtitles | - أنا لا أعرف. لقد رأيت إيفيت له حول تجسس. |
Ama sonra, bir karar veremeden önce Yvette bunalıma girdi. | Open Subtitles | و قبل ان نقوم بإتخاذ أي قرار أصاب ايفيت انهيار |
Yvette'in yoluna çıkıp, tüm Ellison serveti ile aranda durduğunu varsaymak zorundayım. | Open Subtitles | أنا أتسائل الان اذا ما رحلت ايفيت ستؤل جميع الثروات والممتلكات لكٍ |
Bay Holmes, Bayan Watson, Yvette Ellison ile tanışın. | Open Subtitles | سيد هولمز وانسة واتسون هذه ايفيت ايليسون |
Bu, Yvette Ingram'ın, Damien Novak'ı kendi oyununda yendiği anlamına gelir. | Open Subtitles | و التي تعني أن (افيتا إنجرام) (هزمت (داميان نوفاك في لعبته الخاصة |
Adresi Yvette'ten mi aldın? | Open Subtitles | هل أعطتك يفيتي هذا العنوان؟ |
Greg'e çıkma teklif etmek neyse de Yvette'e çıkma teklif etmek bambaşka bir şeydi. | Open Subtitles | سوال جريج الخروج امر واحد , لكن ايفات قصة مختلفه |
Yvette, içerideydin demek. Seni rahatsız etmek istemedim. | Open Subtitles | "يافيت"، أنتِ هنا بالداخل |