"zıttı" - Traduction Turc en Arabe

    • العكس
        
    • نقيض
        
    • النقيض
        
    • المعاكس
        
    • عكس
        
    • فترة النقاهة
        
    • كخلفية
        
    Şairin dediği gibi, gerçeğin iyi değil, hatta tam zıttı olduğunu hiç anlayamadı. Open Subtitles هي لم تدرك ان الحقيقة ليست جميلة كما قال الشاعر ,وعلى العكس تماما
    Ama zıttı sürekli oluyor: daha uzun yaşadıkça, daha uzun yaşamak istiyoruz, ölmeyi daha az istiyoruz. TED ولكن يحدث العكس: كلما عشنا أطولا، كلّما أردنا أن نعيش أكثر. ونصبح أقل رغبة في مواجهة الموت.
    Daha sonra ülke, Susan'ın tam zıttı birini isteyecek. Open Subtitles بعد ذلك ستكون البلدة بحاجة ماسة إلى شخص هو نقيض سوزان
    - Facebook arkadaşım mısınız? Eğer Facebook'tan kastın onun düğünü ve arkadaştan kastın da "Hayır, o kelimenin zıttı" ise. Open Subtitles إن كنتَ تعني بـ "فيسبوك" زفافه، و بـ "أصدقاء" تعني "لا، نقيض تلك الكلمة".
    Benim ölçümümün sonucunu kestiremem ama ikisi de her daim birbirinin zıttı olacak. Open Subtitles لا أستطيع التكهن ما هي نتائج قياساتي، الا أنّهم سيكونوا دائماً النقيض.
    Hep onun zıttı şeyler yaptım. Open Subtitles كل ما فعلته هو الركض في الاتجاه المعاكس.
    Kendini kontrolü ve sabrı ifade eder. İstediğimiz bir şeyi isterken yaşadığımızın zıttı. Open Subtitles يعني ذلك ضمناً ضبط النفس والجلد، عكس رغبتنا في ما نريد وقتما نريد
    Rehabilitasyon, heyecanlı kelimesinin zıttı. Open Subtitles فترة النقاهة هي الملل بعينه
    Çok sırada ve seviyeli olan Francisco'nun tam zıttı. Open Subtitles على العكس تماما من فرانسيسكو، الذي هو عادي ومتزّن
    On dakika önce ölümden bahsediyordum. Şimdi ise tam zıttı, baksana: Open Subtitles قبل 10 دقائق، لم أر إلا الموت والآن العكس تماما.
    Bu kendi içinde güzel birşey. Tamamen zıttı olsaydı, o zaman kotü olurdu. Benimki taksi şöförü, seninki polis. Open Subtitles وربما يكون العكس فولدى سائق تاكيى وولدك شرطى
    Ama benim tezime göre bu olay bunun tamamen zıttı, şöyle ki çoğu kararımız akıl dışı. Open Subtitles بناءاً على المصلحة الذاتية العقلانية و لكن ما تقترحة أطروحتي البحثية هو العكس تماماً فمعظم قراراتنا غير عقلانية
    Bu size "ayarlayın" dediklerimin tam zıttı mı değil mi? Open Subtitles هل هذا أو هل هذه العكس تمامًا لمن طلبتُ منكم إحضارهم؟
    - Sitwell'in zıttı isimli tüysüz ve şu sıralar sana çok sinirli olan bir herif tarafından yönetilen şirket. Open Subtitles -و هي نقيض (ستويل)=أجلس ثرياً التي يديرها رجل معين عديم الشعر قد يكون مستاء منك الآن
    "Dejavu" nun zıttı,... Open Subtitles نقيض الرؤيه المسبقه
    Hayır, bu tam zıttı. Open Subtitles لا ، بل نقيض الرومانسية
    Öğrencilerinden başka birinin taban tabana zıttı. Open Subtitles لكنه على نقيض واحد من طلابك
    Bununla birlikte, babanın başyapıtı, gerçeğin tam zıttı. Open Subtitles وعلى النقيض ,فإن إبداع والدكِ عكس الحقيقة تمامًا
    Yani tüm bunların zıttı olan bir kız çirkin, değersiz, kirli. Open Subtitles أعني أن هذا الشعور يأتي من فتاة هي النقيض لـ قبيحة و رخيصة و متسخة
    Aynen öyle. Tamamen zıttı. Open Subtitles إنه ذلك ، تفكير في الإتجاه المعاكس
    Sense Schindler'ın zıttı gibisin. Open Subtitles حسنا، كنت مثل بلدي المعاكس شندلر.
    Steve gibi adamlara artık güvenmiyorum çünkü Steve'e benzemeyen veya onun tamamen zıttı olan kişiler beni hep yüzüstü bıraktı. Open Subtitles لذا لا أكن الاحترام لأشخاص مثل ستيف لأن الأشخاص الذين ليسوا مثل ستيف أو من هم على عكس ستيف تماماً
    Ayrıca bence, bu ülkenin ve dünyamızın pek çok yerinde fakirliğin zıttı zenginlik değil. TED وأؤمن أيضاً أنه في أماكن كثيرةٍ من هذا البلد ، وبالتأكيد في مناطق كثيرة من هذا العالم ، بأن عكس كلمة فقر ليس الثراء.
    Rehabilitasyon, heyecanlı kelimesinin zıttı. Open Subtitles فترة النقاهة هي الملل بعينه
    Bu saf yapının tam zıttı olan Ambersonların ihtişamı, bir cenazedeki bando kadar dikkat çekiyordu. Open Subtitles بعكس هذا النسيج المحلى كخلفية "كانت عظمة عائلة " آمبرسون واضحة كوضوح فرقة نحاسية فى جنازة

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus