Görüyorsunuz ki, eğer koşullar yanlışsa, zamanımızı ve enerjimizi kendimizi diğerlerinden korumak için harcamaya mecbur oluyoruz ve bu doğal olarak organizasyonu zayıflatıyor. | TED | أرأيتم، إذا كانت الظروف غير جيدة، فإننا نكون مجبرين على بذل وقتنا وطاقتنا لحماية أنفسنا من بعضنا البعض، وهذا يضعف مؤسستنا من الداخل. |
Faydayı en yükseğe çıkarmanın ve azalan kazançlardan kaçınmanın içgüdüsel yolu, zamanımızı ve kaynaklarımızı harcama yollarımızı çeşitlendirmektir. | TED | والطريقة البديهية لزيادتها وتجنب تناقص العوائد هي بتنويع الطريقة التي نصرف بها وقتنا ومواردنا. |
zamanımızı ve dikkatimizi vermemiz gereken bir sürü insan daha var. | Open Subtitles | هناك العديد من الناس الذين يحتاجون وقتنا وإنتباهنا |
Böyle hazırladı ki biz de onunla savaşalım zamanımızı ve paramızı harcayalım sonra da kaybedelim. | Open Subtitles | هو فعل هذا عن عمد حتى يغرينا لمحاربة ليضيع وقتنا و مصادرنا و بعدها نخسر |
Bir kere zamanımızı ve emeğimizi düzgün bir şekilde ayarlayalım yeter. | Open Subtitles | حالما نُعوَّض بالشكل اللائق عن وقتنا وجهدنا. |
zamanımızı ve paramızı nereye harcadığım umurumda olmaz. | Open Subtitles | لا يهمني أين ننفق وقتنا وأموالنا |
zamanımızı ve kaynaklarımızı harcayıp hayatınızı mahvediyorsunuz. | Open Subtitles | تهدرين وقتنا وثرواتنا وتتخلصين من حياتك |