zamanımızın büyük bir kısmını, bu denli yoğun bir trafik yükünü karşılayabileceğimizden emin olmakla harcıyoruz. | TED | وهذا ما أستغرقنا الكثير من وقتنا في عمله، التأكد من أن نكون مواكبين مع هذا النوع من أحمال الحركة. |
zamanımızın büyük bir bölümünü harcadığımız yeri düşünün. | TED | فكروا في الفضاء الذي نقضي فيه معظم وقتنا. |
Tabi, ara sıra, özel şeylere ihtiyacımız oluyor. Fakat zamanımızın büyük bir kısmını işlerimizi yapmakla geçiriyoruz. | Open Subtitles | لكننا نقضي جُلّ وقتنا نعمل على التأمل، فنحن نفضل الإنطواء |
zamanımızın büyük bir kısmı müzelerde geçecek. Merak etme. | Open Subtitles | سنقضي حوالي 90 بالمئة من وقتنا في المتاحف ، ليس عليك أن تقلق |
Kapak konusu zamanımızın büyük kâşifleriyle ilgiliydi. Son makale, başlığı "Keşfedilecek Yeni Alan Yok" olan bir makaleydi. | TED | هناك تغطية عن قصة جميع المستكشفين من وقتنا. المقال الأخير مقالًا بعنوان "لا آفاق جديدة". |