"zamanımız geldi" - Traduction Turc en Arabe

    • حان وقت
        
    • حان وقتنا
        
    • الوقت قد حان
        
    • حان الوقت بالنسبة لنا
        
    • حان الوقت لنبدأ
        
    Sanırım Bay Goldfinger ve benim tanışma zamanımız geldi. Toplum içinde, tabi ki. Open Subtitles حان وقت أتقابل مع جولدفينجر إجتماعيا ، بالطبع
    Doktorların dediğine göre artık konuşma zamanımız geldi. Open Subtitles من ما يقوله الدكتور، حان وقت حديثنا الآن
    Doktorların dediğine göre artık konuşma zamanımız geldi. Open Subtitles من ما يقوله الدكتور، حان وقت حديثنا الآن
    Sahneye çıkma zamanımız geldi. Yarışçılar üç yöne ayrılarak ilerliyor. Biz de üçe ayrılarak karşı atağa geçeceğiz. Open Subtitles لقد حان وقتنا ، هؤلاء المتسابقين سيأتون من 3 إتجاهات ، إنقسموا إلى 3 مجموعات لمجابهتهم
    Çünkü istemediği bir şeyi ona yaptıramayacağımızı fark etme zamanımız geldi. Open Subtitles لأن الوقت قد حان لنا كي نلاحظ أننا لا نستطيع أن نجعلها تفعل شيئاً ما لا تريد أن تفعله
    Uzun bir bekleyişten sonra, bizim zamanımız geldi. Open Subtitles بعد إنتظارنا الطويـل .. ها قد حان وقت سيطرتنا
    Evet, biz gecekuşlarının çıktığımız mağaralara dönme zamanımız geldi. Open Subtitles أجل، حان وقت عودتنا نحن صقور الليل زاحفين تحت الصخور التي أتينا منها
    Kaptan çok yumuşadı, bizim gitme zamanımız geldi artık. Open Subtitles لقد أصبح القبطان رقيقا حان وقت رحيلنا
    Bizim artık gitme zamanımız geldi. Open Subtitles لقد حان وقت ذهابنا سويا تذهبان ؟
    Sadece gerçek dünyaya dönme zamanımız geldi. Open Subtitles لكن حان وقت ان نعيش في عالم حقيقي
    Artık hayatımızdaki bazı şeyleri değişirme zamanımız geldi. Open Subtitles أظن حان وقت إثراء الأمور قليلاً
    Gitme zamanımız geldi, Crow. Open Subtitles حان وقت مغادرة كلانا، كرو
    İnsanın evi, harekete geçme zamanımız geldi. Open Subtitles المنزل البشري، حان وقت تحرككم
    Bizim konuşma zamanımız geldi Şerif. Open Subtitles حان وقت التحدث الآن
    Yola düşme zamanımız geldi bir tanem. Open Subtitles حان وقت الذهاب يا عزيزتي
    Çünkü çünkü artık gitme zamanımız geldi. Open Subtitles إذ حان وقت رحيلنا
    Olmaz Charlotte, eve gitme zamanımız geldi. Open Subtitles آسفة (تشارلوت) حان وقت العودة إلى المنزل
    Bizim zamanımız geldi yine. Benim efendim "o"na hizmet ediyor. Open Subtitles حان وقتنا من جديد معلّمي يخدم المنشود
    Şimdi bizim zamanımız geldi ve seninki. Open Subtitles الآن ، لقد حان وقتنا ، ووقتك
    Sanırım dostça sohbet etme zamanımız geldi. Open Subtitles أظن الوقت قد حان لنتحدث من القلب للقلب
    Pekala. Sanırım gitme zamanımız geldi. Open Subtitles حسنا، أعتقد ربما حان الوقت بالنسبة لنا لمغادرة البلاد.
    Sanırım bunun hakkında konuşma zamanımız geldi. Open Subtitles أعتقد أنه حان الوقت لنبدأ بالحديث عنه.

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus