Merhaba. Ön tarafta kimse yoktu. Randevu zamanım geldi, değil mi? | Open Subtitles | مرحباً, لايوجد أحد في الأستقبال حان وقت جلستي أليس كذلك؟ |
Banyo zamanım geldi, bir kaç gün oldu yani uzun bir geceye hazırlanın. | Open Subtitles | حان وقت استحمامي لقدمرتعدةأيام،لذلك .. أستعد لحمام طويل |
Daha fazla yapabileceğim bir şey yok. Emekli olma zamanım geldi. | Open Subtitles | أنا كالأعرج الآن، حان وقت تقاعدي |
Her neyse, artık onunla tanışma zamanım geldi sanırım. | Open Subtitles | على أية حال، أعتقد انه حان الوقت لكي اقابله، أليس كذلك؟ |
Ama artık benim öne çıkma zamanım geldi. | Open Subtitles | لكن حان وقتي لكي أتقدم |
Benim için bir sürü fedakarlık yaptı artık benim de onun için aynısını yapma zamanım geldi. | Open Subtitles | قدمت الكثير من التضحيات لأجلي، والآن أظن الوقت حان لأقدم المثل لها. |
Sanırım bunu kullanma zamanım geldi. | Open Subtitles | أعتقدُ أنهُ آن الأوان لأستخدمَ حُريةَ التصرُف |
Yani eve dönme zamanım geldi. Anlatabiliyor muyum? | Open Subtitles | حان وقت العودة للوطن، هل تعون ما أقول؟ |
Artık, hoşça kalın. Yola çıkma zamanım geldi. | Open Subtitles | والآن سأقول وداعاً لقد حان وقت رحيلي |
Partinin teması ya "Cicilerini Giyinenler" olacak ya da "Artık İlişkilerimi Rayına Oturtma zamanım geldi." | Open Subtitles | وسيكون موضوع الحفل إما "نتأنق لأجل الشامة الحميدة" أو "حان وقت ترتيب أموري" |
Benim çocuklara futbol öğretme zamanım geldi. | Open Subtitles | الآن, حان وقت... يجب أن أعزف... أدرب الصغار الكرة. |
Pekâlâ, gözlerim açık bir şekilde kestirme zamanım geldi. | Open Subtitles | حان وقت قيلولة الأعين المفتوحة |
- Buna uyku deniyor ve yatma zamanım geldi. | Open Subtitles | إنه يُسمى بالنوم وقد حان وقت نومي |
Her neyse, gitme zamanım geldi. | Open Subtitles | على أية حال، حان وقت ذهابي. |
Tatile çıkma zamanım geldi. | Open Subtitles | لقد حان وقت عطلتى |
Görünüşe göre ayrılma zamanım geldi. | Open Subtitles | حسناً، ربما حان الوقت لكي أذهب |
Sanırım ödülüme gitme zamanım geldi. | Open Subtitles | أظن أنه حان الوقت.. لكي أحظى بجائزتي |
Benim zamanım geldi millet. | Open Subtitles | حان وقتي, يارفاق |
Benim için bir sürü fedakarlık yaptı artık benim de onun için aynısını yapma zamanım geldi. | Open Subtitles | قدمت الكثير من التضحيات لأجلي، والآن أظن الوقت حان لأقدم المثل لها. |
Ama artık dünyaya yardım ederken bir yandan da para kazanmanın yolunu arama zamanım geldi. | Open Subtitles | لكن الآن آن الأوان لأن أبحث عن طريقةٍ لمساعدة الأرض أتقاضى مقابلها أجراً |
15 yaşındayım ve tıraş zamanım geldi. | Open Subtitles | عمري 15 سنة و قد حان الوقت لأبدأ حلاقة الوجه |
Benim eve dönme zamanım geldi. | Open Subtitles | ـ لقد حان موعد رجوعي للمنزل |