Mermi kovanlarının hepsi incelendi. O silahları asla bulamayacağız. Tam profesyonel işi, Zamanını boşa harcıyorsun. | Open Subtitles | جعلنا قسم المقذافية يفحص كل الرصاصات لن نرى أبداً المسدسات,لقد كان محترفاً للغاية,أنت تضيع وقتك |
- Ayrıca Zamanını boşa harcıyorsun. | Open Subtitles | بالاضافة, أنت تضيع وقتك, تلك الاشياء مزيفة |
Aramızda bir fark bulmaya çalışıyorsan, Zamanını boşa harcıyorsun. | Open Subtitles | إذا كنت تحاول العثور على الفرق بيننا، أنت تهدر وقتك. |
Aramızda bir fark bulmaya çalışıyorsan, Zamanını boşa harcıyorsun. | Open Subtitles | إذا كنت تحاول العثور على الفرق بيننا، أنت تهدر وقتك. |
Zamanını boşa harcıyorsun. | Open Subtitles | أنت تُهدرُ وقتَكَ. |
Pekâlâ, sakin ol bırak işimi yapayım. Zamanını boşa harcıyorsun... Adam zaten kaskatı. | Open Subtitles | حسنااهدأي ودعيني افعل ماافعله انت تضيع وقتك هذا الرجل ميت كالحجارة الباردة |
Onların direncini zayıflattım ve bu arada bu işin başarılı olabileceğine dair hiçbir inançları yoktu, bana "Zamanını boşa harcıyorsun. Kızın hakkında çok üzgünüz." | TED | ارهقتهم، ولم يكن لديهم أمل في نجاح هذا الدواء، وحاولوا أن يقولوا لي: "أنت تضيع وقتك فحسب |
Zamanını boşa harcıyorsun. Sana bilgi vermeyeceğim. | Open Subtitles | أنت تضيع وقتك أنا لن أزودك بأى معلومات |
Direnerek Zamanını boşa harcıyorsun | Open Subtitles | أنت تضيع وقتك في المقاومة |
Zamanını boşa harcıyorsun. Asla görmeyecekler. | Open Subtitles | أنت تضيع وقتك لن يرونا أبداً |
Zamanını boşa harcıyorsun, patlak gözlü. | Open Subtitles | أنت تضيع وقتك يا رجل |
Zamanını boşa harcıyorsun! O keş için değmez! | Open Subtitles | أنت تهدر وقتك ذلك الاحمق لايستحق هذا |
O benimle evlenecek. Zamanını boşa harcıyorsun. | Open Subtitles | إنها سوف تتزوجني أنت تهدر وقتك |
Hayatta kalarak Zamanını boşa harcıyorsun. | Open Subtitles | أنت تهدر وقتك بالبقاء على قيد الحياة |
Frank, burada Zamanını boşa harcıyorsun. | Open Subtitles | فرانك , أنت تهدر وقتك هنا |
Zamanını boşa harcıyorsun. | Open Subtitles | أنت تُهدرُ وقتَكَ. |
- Zamanını boşa harcıyorsun. | Open Subtitles | - أنت تُهدرُ وقتَكَ. |
Zamanını boşa harcıyorsun. Kocam içerde değil. | Open Subtitles | انت تضيع وقتك, زوجي ليس هنا. |
Düşündüğüm şeyi öneriyorsan, Zamanını boşa harcıyorsun. | Open Subtitles | لو تقترح ما أفكر فيه، فأنت تهدر وقتك |
Zamanını boşa harcıyorsun. Her hareket için karşılıklı eşit bir tepki kuvveti vardır. | Open Subtitles | إنك تضيع وقتك ، لكل فعل رد فعل مساو له فى المقدار و مضاد له فى الإتجاه |
Zamanını boşa harcıyorsun. | Open Subtitles | إنك تضيعين وقتك |
Bırak gitsin işte. Zamanını boşa harcıyorsun. | Open Subtitles | اسمع، دعه وشأنه أنت تضيّع وقتك |
Zamanını boşa harcıyorsun, dedi. | Open Subtitles | "إنك تضيع وقتك مع ذلك الرجل" حسب قوله لي |