Zamanında tüm zaman çizgisi boyunca bizim gibi adamları korkudan kaçırtıyordu. | Open Subtitles | فيما خلا جعل رجالاً مثلي يفرون منه ذعراً طوال الخط الزمني |
Siz geriye gidip her şey düzelttiyseniz bu zaman çizgisi silindi mi? | Open Subtitles | إذا كنتما قد رجعتما بالزمن وأعدتما الأمور لنصابها فهل ذلك الخط الزمني أو أياً يكن، قد تم محوه؟ |
Bu geleceğin sadece olası bir zaman çizgisi olduğunu unutuyorsun. | Open Subtitles | تنسين أن هذا المستقبل مجرد خط زمني محتمل |
Yani yeni bir zaman çizgisi yok. | Open Subtitles | هاذا يعني انه لا يوجد خط زمني جديد |
Haberin olsun Jeff, şu an altı farklı zaman çizgisi yaratıyorsun. | Open Subtitles | (يجب عليك أن تعلم يا (جيف بأنك تخلق الأن 6 خطوط أحداث مختلفه |
Abed, başka zaman çizgisi yok. | Open Subtitles | لا توجد خطوط أحداث أخرى |
Olayları değiştirmek için geçmişe gitti ve başka bir zaman çizgisi yarattı. | Open Subtitles | لقد سافر للـوراء ليغيّر الأمور و صنع جدول زمني آخر. |
Ama sonsuz sayıda zaman çizgisi var zannediyordum. | Open Subtitles | ولكني أعتقد أن هناك خطوط زمنية لانهائية؟ |
Siz geriye gidip her şey düzelttiyseniz bu zaman çizgisi silindi mi? | Open Subtitles | إذا كنتما قد رجعتما بالزمن وأعدتما الأمور لنصابها فهل ذلك الخط الزمني أو أياً يكن، قد تم محوه؟ |
Bu zaman çizgisi değiştirildiyse biz başkasının piyonlarıyız demektir. | Open Subtitles | اذا هذا الخط الزمني تغيّر اذاً نحن فقط بيادق في لعبة شخص آخر |
- Bu zaman çizgisi ikimiz için dar. | Open Subtitles | هذا الخط الزمني ليس كبير بما فيه الكفاية ليحتوي كلانا |
zaman çizgisi'nin değiştirilebildiğini gördünüz. Düzeltilene kadar akıştadır. | Open Subtitles | رأيتم جميعاً كم أن الخط الزمني طيع وبحالة تغير مستمرة ريثما يترسخ |
zaman çizgisi hiç zaman sapması göstermiyor. Pilgrim'in yerini saptamakta zorlanıyorum. | Open Subtitles | الخط الزمني لا يبدي أية انحرافات زمنية، أبدو عاجزة عن تتبع المهاجرة |
Bazı şeyleri değiştirmek için geçmişe döndü ve yeni bir zaman çizgisi yarattı. | Open Subtitles | لقد عاد لتغيير اشياء وخلق خط زمني جديد |
Ölmek üzereyse eğer, bozacağımız bir zaman çizgisi olmayacak geleceğindeki değişimler de asgari düzeyde kalacaktır. | Open Subtitles | لأنه إن كان مقدراً له الموت فلن يكون لديه خط زمني نخل به وتأثيره على المستقبل سيكون أقل ياللعبقرية! |
Bir insan farklı bir zaman çizgisi'nde çok fazla zaman geçirirse eski benliğiyle olan bağlarını yitirir. | Open Subtitles | حيث يقضي المرء وقتاً طويلاً في خط زمني مغاير ويخسر ما يربطه بذاته -هويته الأولى |
Zamanda geriye giderek alternatif bir zaman çizgisi yarattım. | Open Subtitles | عدت للماضي وأنشأت خط زمني بديل |
Ve Abed, başka zaman çizgisi yok. | Open Subtitles | لم أقل هذا متعمداً (و لا توجد خطوط أحداث أخرى يا (عابد |
Haberin olsun Jeff, şu an altı farklı zaman çizgisi yaratıyorsun. | Open Subtitles | (يجب عليك أن تعلم يا (جيف بأنك تخلق الأن 6 خطوط أحداث مختلفه |
Haberin olsun Jeff, şu an altı farklı zaman çizgisi yaratıyorsun. | Open Subtitles | (يجب عليك أن تعلم يا (جيف بأنك تخلق الأن 6 خطوط أحداث مختلفه |
Çoğunun kimliğini belirledi. Bir zaman çizgisi var. | Open Subtitles | قام بالتعرف على مُعظم الجُثث ، لديه جدول زمني |
- Sonsuz sayıda zaman çizgisi ve daima sabit kalman gereken bir zaman var ama Necronomicon- | Open Subtitles | ثمة خطوط زمنية لا نهائية ودائماً يوجد "حاضر" أساسي والذي يظل ثابتاً ولكنكتابالموتى.. -ممل |
Aslında bu bir tür çoklu evren yerine değiştirilmiş zaman çizgisi... | Open Subtitles | في الواقع ، كَانَ أقل تسلسل زمني مُعَدَّل .... أكثر منه كَانَ هذا النوعِ مِنْ الشيءِ متعدّدِ الأبيات |