"zaman geçirmek için" - Traduction Turc en Arabe

    • لقضاء الوقت
        
    • لتمرير الوقت
        
    • لتمضية الوقت
        
    • لقضاء بعض الوقت
        
    • ليقضي بعض الوقت
        
    • لقضاء وقت
        
    • لأقضي بعض الوقت
        
    • بقضاء وقت
        
    Bu adamla zaman geçirmek için gönüllü olacak birini hayal edemiyorum. Open Subtitles لا أتصور ان هناك احد قد يتطوع لقضاء الوقت مع هذا الرجل
    Seninle zaman geçirmek için geldim. Benimle ve takımın yarısıyla. Open Subtitles لقد أتيت الي هنا لقضاء الوقت معكي - حسنا , معي انا و نصف الفريق -
    Kolay olacağını düşünmedim, ama en azından, zaman geçirmek için iyi bir yol. Open Subtitles أنا لم أعتقد أنه سيكون سهلأ لكن على الأقل هو وسيلة جيدة لتمرير الوقت
    Evde zaman geçirmek için yaptıklarımı bir anlatsam... Open Subtitles لو أنك تعرف الأشياء التي فعلتها اليوم .لتمضية الوقت
    Beraber zaman geçirmek için ara sıra düzenlemeler yapıyoruz. Open Subtitles نحن نجري ترتيبات أحياناً لقضاء بعض الوقت معاً
    İlgisini çekmek için, onunla zaman geçirmek için. Open Subtitles ليجتذب انتباهها، ليقضي بعض الوقت برفقتها.
    Güzel zaman geçirmek için illa dışarı çıkmamıza gerek yok ki. Open Subtitles لا نحتاج للخروج لقضاء وقت ممتع
    Bunun sizinle zaman geçirmek için harika bir yol olduğunu düşünüyorum. Open Subtitles أعتقد أنها فرصة رائعة لأقضي بعض الوقت مع أطفالي
    Ona, gerçek aşk ile, zaman geçirmek için yatılan sıcak bir yatak, arasındaki farktan bahsettin mi? Open Subtitles هل اخبرتكم حول الإختلاف بين الحب الحقيقي و دفئ السرير بقضاء وقت ما؟
    Sen ve Maddie'yle biraz zaman geçirmek için geldim. Open Subtitles جئت لقضاء الوقت معكِ و مادي فحسب
    - hemde 'benimle zaman geçirmek için'... - Millie, saklanacak bir yere ihtiyacım vardı. Open Subtitles لقضاء الوقت معي - ميلي , لقد احتجت لمكان لأختبئ فيه -
    Ne yapsam diye düşünüyorsun... zaman geçirmek için. Open Subtitles يجعلني أتساءل ماذا سنفعل... لقضاء الوقت.
    Benimle zaman geçirmek için çok meşguldü. Open Subtitles كان مشغولاً جداً لقضاء الوقت معي
    Sana söyleyeyim günde 23 saat bir hücrede tıkılıysan gerçekten de zaman geçirmek için yapabileceğin tek bir şey vardır ve bileğime ihtiyacım var. Open Subtitles هناك في الحقيقة شيء وحيد يمكنك القيام به لتمرير الوقت و أنا أحتاج إلى معصمي حسناً , أنا متأكد أن د.
    Akıllı telefonlar icat olunmadan evvel zaman geçirmek için türlü yöntem vardı. Open Subtitles كان هناك الكثير من الطرق لتمرير الوقت قبل الهواتف الذكية تم اختراع .
    zaman geçirmek için harika bir yoldu. Open Subtitles ولكنها كانت طريقة جيدة لتمرير الوقت"
    zaman geçirmek için biraz çalışmak gibisi yok. Open Subtitles لا شيء مثل القليل مِن النشاط لتمضية الوقت
    Artık zaman geçirmek için başka yollar bulacağız. Burada ne işin var? Open Subtitles أعتقد بأنه يجب ان نجد طريقة اخرى لتمضية الوقت مالذي تفعله هنا ؟
    - Beni her gece isterdi. - Muhtemelen zaman geçirmek için. Open Subtitles لقد أرادتنى كل ليله ربما لتمضية الوقت
    Seninle zaman geçirmek için tek şansım bu. Open Subtitles إنّها فرصتي الوحيدة لقضاء بعض الوقت معكِ
    İyi haber şu ki bu, birlikte zaman geçirmek için küçük bir şansımız oldu. Open Subtitles والخبر السار هو أن هذا يعطينا فرصة لقضاء بعض الوقت معا
    Ailesiyle biraz zaman geçirmek için eve gitti. Open Subtitles ذهب الى البيت ليقضي بعض الوقت مع عائلته
    Dediğim gibi gelip seninle daha çok zaman geçirmek için elimden geleni yapacağım. Open Subtitles كما قلت أنا أرغب بزيادة الجهد لقضاء وقت /عك
    Sen de biliyorsun ki, seninle biraz daha zaman geçirmek için ne olursa yaparım. Open Subtitles حسناً, أنت تعرف سأقوم بأي شيء لأقضي بعض الوقت معك
    Ona, gerçek aşk ile, zaman geçirmek için yatılan sıcak bir yatak, arasındaki farktan bahsettin mi? Open Subtitles أخبركم_BAR_ حول الإختلاف بين الحب الحقيقي و دفئ السرير بقضاء وقت ما؟

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus