"zaman yolculuğunu" - Traduction Turc en Arabe

• السفر عبر الزمن
• وقت السفر
• السفر الزمني
• السفر بالزمن
• بالسفر عبر الزمن

Muhtemelen bu saate kadar zaman yolculuğunu açıklamaya çalışıyordur.
على الأغلب أنّه يحاول شرح السفر عبر الزمن الآن

İşin aslı zaman yolculuğunu daha heyecanlı düşünüyordum.
ضننت أن السفر عبر الزمن سيكون أكثر إثارة من هذا

Kontrolsüz zaman yolculuğunu durduracak ve seni belirli bir yere bir kaç saatliğine gönderecek.
وسوف تكون قادرة على منع السفر عبر الزمن غير المنضبط ونرسل لك إلى ثابت في الساعات القليلة الماضية.

Dik dik bakman zaman yolculuğunu daha hızlı yapmamı sağlamayacak.
التحديق به لن يجعل السفر عبر الزمن يصل أسرع من المتوقع

zaman yolculuğunu yaratmak için zaman yolculuğu yapmak gerekiyor.
يتطلب الأمر السفر عبر الزمن لصنع السفر عبر الزمن

Orada zaman yolculuğunu gerçek olduğunu öğrenmekle meşgul.
حيث أنه على وشك أن يعلم أن السفر عبر الزمن حقيقي.

Bana zaman yolculuğunu ilk söylediğinde de çılgınca geliyordu.
السفر عبر الزمن يبدو جنوني أيضاً عندما أخبرتني عنه أول مره

Bu, zaman yolculuğunu icat ettiğim gündür.
فى هذا اليوم إخترعت السفر عبر الزمن.

zaman yolculuğunu yaptıktan sonra ölebilirsiniz, ya da öldürülebilirsiniz zaman yolculuğunu tamamlayamadan.
Gott: قد تُقتل بعد الانتهاء من السفر عبر الزمن أو يُمكن أن تُقتل قبل أن تُكمِل .حتى السفر عبر الزمن

Çocuklar, lanet olası zaman yolculuğunu icat ettik!
يا رفاق، اخترع لنا السفر عبر الزمن ينقط!

Belki Zaman, zaman yolculuğunu seviyordur.
همم؟ ربما الزمن يحب السفر عبر الزمن

zaman yolculuğunu bulmana ihtiyacı var.
أرادك أن تخلقي السفر عبر الزمن

zaman yolculuğunu seviyorum.
أنا أحب السفر عبر الزمن.

- zaman yolculuğunu sen keşfettin.
هل اخترع السفر عبر الزمن.

Zaman, Jones'un zaman yolculuğunu keşfettiğini biliyormuş ve keşfetmesine de ihtiyacı varmış.
..لقد قالت أن الزمن يعرف أن (جونز) اخترعت السفر عبر الزمن و يحتاجها لتفعل ذلك

Sonra zaman yolculuğunu ve soğuk füzyonu icat edebilirsin.
ثم يمكنك ابتكار وقت السفر والانصهار البارد.

Ne yani,şimdi de zaman yolculuğunu mu gerçekleştirdi?
إذاً الآن تخرج إلى مستوى السفر الزمني ؟

Duyduğuma göre imkansızı yani zaman yolculuğunu başarmaya çalışıyormuşsun.
سمعت إشاعة مفادها أنّك تعملين على السفر بالزمن محاولةً تحقيق المستحيل

zaman yolculuğunu hissedebilirim.
يمكنني الإحساس بالسفر عبر الزمن