Bu robot Zamanda yolculuk yaptı ve 2008 yılına döndü. | Open Subtitles | هذه الألة اختبرت السفر عبر الزمن و عادت لعام 2008 |
Ama hepimiz biliyoruz ki Zamanda yolculuk mümkün. | Open Subtitles | ولكن جميعنا يعلم بأنه يمكن السفر عبر الزمن |
Babam Zamanda yolculuk hakkında okumaya başladığında... bunun Dünya için nükler bombadan daha büyük bir tehdit olduğunu söylemişti. | Open Subtitles | عندما قرأ أبي عن السفر عبر الزمن قال أنه تهديد للعالم أكثر من القنبلة الذرية |
Hayır. Zamanda yolculuk büyüleri karanlık sanatların başlangıcından beri vardı ama hiç yapılmadı. | Open Subtitles | لا، كُتبت تعاويذ السفر بالزمن منذ فجر السحر الأسود لكنّها لمْ تُلقَ قطّ |
Bu arada, Zamanda yolculuk yaptığından da bahsetmiş miydim? | Open Subtitles | بالمناسبة ، هل ذكرت انها تسافر عبر الزمن أيضاً ؟ |
Bir Zamanda yolculuk filmi. Seveceğini düşünüyorum. | Open Subtitles | هذا وقت السفر عبر الزمن أعتقد بأنك ستحبه |
Zamanda yolculuk, kimine göre, bir eğlence konusu. Yüce İsa. | Open Subtitles | أحدهم يذكر السفر عبر الزمن فيلقي السخرية |
Bir şey biliyorsak o da Zamanda yolculuk mümkün değil. | Open Subtitles | لو أننا متأكدون من شئَ فهو أن السفر عبر الزمن غير ممكن |
Tamam, yapacaklarımız, sen bana Zamanda yolculuk saatlerinden bir tane alacaksın ben de geri dönüp o ölümden dönme deneyimini durduracağım. | Open Subtitles | هاك ما نفعله سوف تشتري لي واحدة من ساعات السفر عبر الزمن... وسوف أرجع لوقتي وأمنع حدوث تجربة الدنو من الموت |
- Zamanda yolculuk teknolojisi mi var diyorsun? | Open Subtitles | يوجد بعض الاستثناءات أيوجد تقنية السفر عبر الزمن هنا؟ |
Demek paradoksuz Zamanda yolculuk mümkün olabiliyormuş. | Open Subtitles | إذا السفر عبر الزمن الخالي من التناقضات ممكن أخيراً |
Gelecekte insanlar Zamanda yolculuk yapamıyorlar. | Open Subtitles | الناس بالمستقبل لا يمكنهم السفر عبر الزمن |
İnsanların Zamanda yolculuk yapamadıkları söylüyor. | Open Subtitles | الناس بالمستقبل لا يمكنهم السفر عبر الزمن |
Hayır. Zamanda yolculuk büyüleri karanlık sanatların başlangıcından beri vardı ama hiç yapılmadı. | Open Subtitles | لا، كُتبت تعاويذ السفر بالزمن منذ فجر السحر الأسود لكنّها لمْ تُلقَ قطّ |
Burada basitçe diyor ki, eğer bu kapıyı yaparsanız Zamanda yolculuk edebilirsiniz, öyle bir şey. | Open Subtitles | بأي لغةٍ هذا؟ تقول هذه الرسومات أنك إن بنيت هذا الباب فيمكنك أن تسافر عبر الزمن |
O zaman kötü bir Zamanda yolculuk filmi yapmazsın, iyisini yaparsın. | Open Subtitles | حسنا، أنت فقط لا تجعل سيئة الأفلام وقت السفر. جعل لكم فكرة جيدة. |
Zamanda yolculuk yapabileceğini sandığı için. | Open Subtitles | السبب لأنه يعقد أن بمقدورهِ العودة بالزمن إلى الوراء |
Bir saat öncesine, bedava pizza için Zamanda yolculuk yaptım. | Open Subtitles | منذ ساعة من الأن سافرت عبر الزمن من أجل بيتزا مجانية |
Ama Zamanda yolculuk yapan biriyle karşılaştığına inanmıyorum. | Open Subtitles | لكننى لا أصدق أنه كان مسافر عبر الزمن |
Ama onların başka planları vardı. Zamanda yolculuk cihazı hepimizi 65 yıl öncesine götürdü. | Open Subtitles | كان لديهم خططٌ أخرى ، جهاز سفر عبر الزمن أرسلنا 65 سنة للماضي |
Zamanda yolculuk pencereleri sanal madde dönüştürücüleri gördük. | Open Subtitles | لقد شاهدنا ، نوافذ للسفر عبر الزمن نواقل سيبرانية |
- Anladığımız dilden konuş profesör. Yani çok hızlı koşabilirler ve Zamanda yolculuk edebilirler. | Open Subtitles | يعني أن ركضه بسرعة فائقة يمكِّنه من السفر زمنيًا. |
Bana Zamanda yolculuk edebileceğim bir yüzük vermişlerdi. | Open Subtitles | أعطوني خاتماً يمكّن من السّفر عبر الزمن. |
Şu anda dünyanın ilk, Zamanda yolculuk yapan elfine bakıyorsun. | Open Subtitles | أنت تنظر إلى أول قزم في العالم سافر عبر الزمن |
Zamanda yolculuk cihazı hepimizi 65 yıl öncesine götürdü. Evime dönmek istiyorum. | Open Subtitles | جهاز سفر زمني أرسلنا جميعاً 65 سنة للماضي ، أريد العودة لموطني |
Bu yüzden zaman aberasyonlarını önlemek ve açtıkları hasarı onarmak amacıyla Zamanda yolculuk yapmalıyız. | Open Subtitles | "ولهذا يتحتّم سفرنا عبر الزمن لوقف انتشار ما يُدعى بالانحرافات الزمنيّة" |
Zamanda yolculuk mümkün ve tüm tarih saldırıya açık halde. | Open Subtitles | "السفر الزمنيّ حق، والتاريخ قاطبًا عرضة للهجوم" |