Bir tanesi üzüldüğüm zamanlar için, diğeri ise çok üzüldüğüm zamanlar için. | Open Subtitles | في الواقع، واحد في حالة كنت حزين، والآخر في حالة كنت حزين جداً |
Bir tanesi üzüldüğüm zamanlar için, diğeri ise çok üzüldüğüm zamanlar için. | Open Subtitles | في الواقع، واحد في حالة كنت حزين، والآخر في حالة كنت حزين جداً |
Azdığın ve acıktığın zamanlar için. | Open Subtitles | موجود لمّا تكون مثارًا ، وجائعًا. |
Azdığın ve acıktığın zamanlar için. | Open Subtitles | موجود لمّا تكون مثارًا ، وجائعًا. |
Sen işteyken evde yalnız kaldığım zamanlar için. | Open Subtitles | انه لعندما تعود للمنزل متأخرا وأكون أنا في المنزل لوحدي |
Yoksa bunlar yalnızca oyunun kıt olduğu zamanlar için mi? | Open Subtitles | أم أن هذه لعندما تكون التحديات نادرة؟ |
Hmm? Maçlara birlikte gideceğimiz zamanlar için. | Open Subtitles | لعندما نذهب إلى الألعاب سوية |