Etraftan beni duyduğunu söyledi, ...istediklerini yapmazsam oğluma zarar vereceğini söyledi. | Open Subtitles | قال أنه سمع عني و أنه سيؤذي ابني إن لم أفعل ما يريد |
Eğer istediğini yapmazsam aileme de zarar vereceğini söyledi. | Open Subtitles | إذا لم أفعل ما أراد أقسم أنه سيؤذي عائلتي أيضاً |
Sana da aynı şekilde zarar vereceğini düşündüğümü söylüyorum. | Open Subtitles | أقول لك هذا لأني أعتقد انه سيؤذيك نفس الطريقة التي عاملني بها |
Tanrı'ya kendimi verene kadar, ...bana tekrar ve tekrar zarar vereceğini söyledi. | Open Subtitles | لقد قال أنه سيؤذيني مراراً و تكراراً حتي أقوم بتنفيذ إرادة الرب |
Ona özen gösteriyormuşsun, ve ona zarar vereceğini düşündüğünde, onu teslim etmişsin. | Open Subtitles | وحين رأيتي أنك ستؤذينه سلمتينه لأبيه |
Evet. Evet ama ona zarar vereceğini düşünmemiştim. | Open Subtitles | نعم , نعم , لكنني لم أعرف .أن هذا سيؤذيها |
Bu konuda haklı olduğundan emin olmanın zarar vereceğini sanmıyorum. | Open Subtitles | و لا أعتقد أنه سيضر أحدا لو تأكدنا أنكم صواب هذه المرة |
Ana Lucia bence hepimiz, onun sana zarar vereceğini düşünüyoruz. | Open Subtitles | (آنا لوسيا)... كلنا نظن أنها ستؤذيك |
Ne yapacağını bilmiyordum. Ona zarar vereceğini bilmiyordum. | Open Subtitles | لم أكن أعرف ما يجب علي فعله لم يخطر في بالي أنّك ستؤذيه ؟ |
Neden Peter'ın kendine zarar vereceğini söylemedin? | Open Subtitles | لماذا لم تخبرني أنه سيؤذي نفسه؟ |
Birine zarar vereceğini bilmiyordum. | Open Subtitles | لمْ أكن أعرف أنّه سيؤذي أحداً. |
Eğer söylersem anneme zarar vereceğini söyledi. | Open Subtitles | دريل أخبرني بانه سيؤذي امي اذا تكلمت |
Seni buradan göndermezsem oğluma zarar vereceğini söyledi. | Open Subtitles | -أرجوك . قال إنّه سيؤذي ابني ما لم أجعلك. |
İlaç piyasaya sürüldüğünde bir çok insana zarar vereceğini biliyordum. | Open Subtitles | I knew that drug was gonna hurt a lot of people when it hit the market. أنا أعلم أن هذا العقار كان سيؤذي الكثير من الناس عندما يضرب السوق. |
Onun ne planladığını bilmemiz gerekiyor. İnsanlara zarar vereceğini düşünüyoruz. | Open Subtitles | نعتقد أنه سيؤذي أناس آخرون |
Ama bunun sana ne kadar zarar vereceğini düşünmedim. | Open Subtitles | لكنني لم أفكر كثيرا في كيف ان هذا سيؤذيك |
Peki, değeri var mı bilmem, ...o adamın sana zarar vereceğini düşünseydim, seni asla oraya göndermezdim. | Open Subtitles | ليكن بعلمك... ...أننى لن أرسلك الى هناك ان شعرت بأن الرجل سيؤذيك. |
Dedi ki eğer kitabı geri çekmezsem ve röportajlara çıkmaktan vazgeçmezsem, bana zarar vereceğini söyledi. | Open Subtitles | إذا لم أسحب الكتاب ولم أتوقف عن إجراء المقابلات قال انه سيؤذيني |
Eğer onunla gitmezsem, bana zarar vereceğini söyledi. | Open Subtitles | لقد فعل , لقد قال أنه سيؤذيني إن لم أجاريه |
Ona zarar vereceğini söyledi. | Open Subtitles | -لقد قالت بأنكِ ستؤذينه |
Bir gün o adamın Linda ve çocuğa zarar vereceğini hatta öldüreceğini, Linda'ya söyledim. | Open Subtitles | واخبرت " ليندا " مرات عديدة ان ذلك الرجل يوما ما سيؤذيها هي وطفلها ربما يقتلهم حتى |
Şu an, Başkan hâlâ bunun iyi olmasından çok, daha fazla zarar vereceğini düşünüyor. | Open Subtitles | بالنسبة للوقت الحالي، الرئيس يعتقد أن هذا سيضر أكثر مما ينفع. |
Ana Lucia bence hepimiz, onun sana zarar vereceğini düşünüyoruz. | Open Subtitles | (آنا لوسيا)... كلنا نظن أنها ستؤذيك |
Kutuyu çalmazsam, ona zarar vereceğini söyledi. | Open Subtitles | وقالت بأنها ستؤذيه إن لم أسرق هذا الصندوق |