Çok zararlı bir molozu bir şekilde başımızdan atmış olduk işte. | Open Subtitles | فقد كان ذلك خلاصا جيدا ... لبعض النفايات السيئه للغايه |
Çok zararlı bir molozu bir şekilde başımızdan atmış olduk işte. | Open Subtitles | فقد كان ذلك خلاصا جيدا ... لبعض النفايات السيئه للغايه |
Eğer zararlı bir organizmanız varsa, pekçok insan semptomatik olacaktır ve bu kişilerin büyük çoğunluğu antibiyotik alacaklardır. | TED | إذا كان لديك ميكروب ضار, فنسبة عالية من الناس ستظهر عليهم الأعراض, نسبة عالية من الناس سيتناولون المضادات الحيوية. |
Çifte midir üçlü müdür o randevuya gittim, bağırsak mıdır gopchang mıdır ondan yedim, pirinç böceği kadar zararlı bir varlığı mahvettim. | Open Subtitles | انا خرجت معهم فى موعد مزدوج او ثلاثى انا اكلت امعاء معهم انا حتى تحملت رجل ضار مثل حشره الرز |
Önce geçmişindeki zararlı bir toksine karar kıldın. Muhtemelen kendi geçmişindeki zararlı bir zehirden endişelendin. | Open Subtitles | ،أوّلاً كنتَ مركّزاً على سمّ ضار من ماضيها محتمل لأنّكَ قلق بشأن سمّ ضار من ماضيكَ |
zararlı bir gaz ama %80 yoğunluğa ulaşana dek öldürücü değil. | Open Subtitles | إنه ضار لكنه غير مميت حتى يصل إلى كثافة %80 |
Çinko, magnezyum, H2O var ama zararlı bir şey yok. | Open Subtitles | الزنك , المغنيسيوم و مياه لكن لا شئ ضار |