Başka neleri var görmeye, eğer zayıf bir yanı varsa öğrenmeye. | Open Subtitles | لرؤية ما يملكه أيضاً من سلاح أو لربما، إكتشاف نقطة ضعف |
Kendi uydularımızda bunu kullanmama sebebimiz zayıf bir noktasının olması. | Open Subtitles | وهذا ما سنستخدمه مع الستالايت خاصتنا لولا وجود نقطة ضعف |
Eğer perilerin zayıf bir yönü varsa, o da şudur: | Open Subtitles | إذا كان للجنيات نقطة ضعف واحدة فإنها لـ... |
Tespit edilmeleri neredeyse imkansız, fakat zayıf bir noktaları var: | Open Subtitles | فلديها نقطة ضعف واحدة |
..ama çok zayıf bir ihtimaldi. | Open Subtitles | لكن الاحتمال كان ضعيفاً للغاية، أليس كذلك؟ |
Her zincirde zayıf bir halka vardır ve kopmadan önce, bir zaman sorunu vardır. | Open Subtitles | هناك حلقة ضعيفة في كل سلسلة وهي مسألة وقت قبل ان يعترف احدهم |
Ponpon kıza ihtiyacım var zayıf bir ponpon kıza. | Open Subtitles | أَحتاجُ رئيس مشجعين. أي رئيس مشجعين نحيل. |
Öyle olabilir; fakat benim söylemeye çalıştığım şey, bir süre önce çok zayıf bir anımda aptalca bir şey yaptım. | Open Subtitles | ربما سيكون هذا صحيح,ما اقصده هو .... منذ فتره وفى لحظه من الضعف... |
Bu uzaylıların zayıf bir yönleri olmalı. | Open Subtitles | هؤلاء الغزاه لابد أن لديهم نقطه ضعف |
Hem de zayıf bir hayvana. | Open Subtitles | ويقومون بتحوليك إلي حيوان حيوان ضعيف |
Sonra zayıf bir noktası olduğunu keşfettik. | Open Subtitles | اكتشفنا بأن لديه نقطة ضعف بالنسبة للديك الرومي البري |
O barbarı düşününce zayıf bir nokta gelmiyor aklıma. | Open Subtitles | نقطة ضعف هي أخر كلمة أفكر بها عندما أتكلـم عن صاحب العنق الأحمر هذا |
Takım olarak çalışıyorlar, zayıf bir an bulup içeriye girmeyi düşünüyorlar. | Open Subtitles | انهم يعملون كفريق. يبحثون عن نقطة ضعف, عن ثغره لكى يدخلوا منها |
Halkada zayıf bir nokta olması demek, Falanks birliğinin yok olması demektir. | Open Subtitles | نقطة ضعف واحدة وتتحطم الكتيبة |
Her yiğidin... zayıf bir noktası vardır. | Open Subtitles | كل شخص شجاع له نقطة ضعف واحدة |
Ama Amerika'nın zayıf bir noktası var. | Open Subtitles | و لكن "أمريكا" لديها ... نقطة ضعف واحدة |
O bir intihardı. Adam zayıf bir deliydi. | Open Subtitles | كان ذلك انتحاراً الرجل كان ضعيفاً |
Rolü içimden gelerek oynamaya çalıştım, ama çok zayıf bir roldü. | Open Subtitles | ولكن الدور كان ضعيفاً جداً |
Yalan beyanı kullanmamak, ...müvekkilini zayıf bir şekilde temsil etmek olacaktır. | Open Subtitles | عدم استخدام شهادة الزور يعني أنكِ ضعيفة في تمثيل موكلك |
- Vampir biyolojisinde zayıf bir halka bulup, bunu tetiklemek için bir şeyler yapmak. | Open Subtitles | نجد منطقة ضعيفة في التركيب الحيوي لـمصـاص الـدمـاء ومن ثم نقوم بتفجيره. |
Sana, kimsenin bakmadığı zayıf bir vücuttan fazlası olduğunu fısıldar. | Open Subtitles | تخبرها بأنها أكثر من مجرد جسد نحيل و لا أحد ينظر لها |
Öyle olabilir; fakat benim söylemeye çalıştığım şey, bir süre önce çok zayıf bir anımda aptalca bir şey yaptım. | Open Subtitles | ربما سيكون هذا صحيح,ما اقصده هو .... منذ فتره وفى لحظه من الضعف... |
Bu uzaylıların zayıf bir yönleri olmalı. | Open Subtitles | هؤلاء الغزاة لابد أن لديهم نقطه ضعف |